Giderek açık açık arttırıyorsun hüznümü ve ben açıkçası eksiliyorum
Canım,
ben de canım diyesi kalmıyorum dilimin ki dilimliyorsun hecelerimi
Taze sürgün edilmiştim gözlerine, henüz diyecek kadar yeniydim ve az önce diyecek kadar yeni yenildim, yine yenildik
Muhtemeldir ki yine gece olacak ve hiçbir gece, gün gibi açık acıları örtebilecek kadar karanlık değildir.
Ve şimdi ben, kim var orada demeye lüzum görmeyecek kadar biliyorum duyduğum herhangi bir sesin senden olmayıp, sana ait olmadığını
Yeri gelmedi ama yine de söyleyeyim, geleceği bilmem ama sanki gideceğini biliyordum
Bu günahtan sayılmaz.
Şimdi sen, ait olduğunu düşündüğün bir yerde birine sesleniyorken belki de
Ve ben bundan sonra her akşam ve sabah ya da herhangi bir anında günün
Düşmeye devam ederken yokluğuna
Desem ki, her sabah yorgun gövdemi çek gözlerine
Sürme sürme sür beni bakışlarına,
Duyamayacaksın.
İşte bu yüzden az çok bildiğim şeyler vardı, senin gibi mesela.
Az olan ama çok bildiğim...
İkimize dair hayat detaylarda gizliydi ve ben detay detay boğuldum
Bütün suskunluklarım, anlaşılamamaktan, yoruldum, hiçbirşey yapmadan
Dünya! Bıktım ardını toplamaktan!
Herhangi birine seslenip desem ki pardon, bana bir teselli lütfen
Açık olsun, açık ve net.
Sıkıldım kavramların kargaşasından
İçli içli seslenilmiyor adıma uzun zamandır
Ve ben artık, artık kalıyorum hayatta
Nerede bir hengâme kopsa ilgisizim
İki adım sonrasına dahi bilgisizim
Nasıl olduğuma ilişkin tüm soruları 'hiç' denilen bir cevapta biriktirdim
Nerede, nasıl olduğuna dair tüm merakımı, aklıma her geldiğinde bile bile yitirdim
Elbet karşılaşırız birgün
Bir anlık bakışmayla kaç anı hatırlanabiliyorsa,
Kaç kaçış sığdırılıyorsa bir gözgöze gelinmede
Bir anda kaç anı daha öldürebiliyorsak cinayeti süslenerek
Kaçanı kendi haline bırakıp kalıyorsak kalakaldığımız yerde
İki ihtimalli bir suçun suçsuz tarafını oynuyorsak aynı anda
O kadar zanlısıyız olup dudaklarımızda gün yüzü görmemiş kelimelerin
O anda sorsak, ağzımızdan intihar edecek ilk kelime yalanla başlar
İkimizde "iyiyim" deriz en iyi ihtimalle
Ve ne kadar yaşanırsa, o kadar yaşarız en çok kendimizi ihmalle
Bundan sonrası avuntudur, ne konuşsam ve de ne sussam
Bakarsın atar tepemin tası!
Bi telefon açarım sana
Bırak tası tarağı gidiyoruz derim
Ne mesaisi kalır saatlerin
Ne de başı sonu haftanın
Eni sonu ölümlüyüz der
Bize ayrılan süreyi yaşarız dolu dolu
Gün biter, gün gelir mahşerde dikiliriz
"Hesaplar benden" derim ve sığınırız rahmete
Pek bi sermayemiz olmaz da kulluktan yana
Halimiz Allah'ın kanaat notuna kalır
Bi de bakmışsın ki emir buyrulmuş ikimize
"Tutuşun elele, hadi Cennet'e" diye
Nedeni sen olursun
Neden olmasın...
***
Mehmet Ercan