Ah’lar Ağacı ~ Didem Madak
.
Alıntılar;
.
Yapıştırsam da parçalarını hayatımın
Su sızdırıyordu çatlaklarından
.
Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre
Sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde
.
Bir zamanlar kendimi
Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım.
Kaç metredir benim yokluğum?
Benden daha çok var sanmıştım.
Benim yokluğumdan dünyaya
Bir elbise çıkar sanmıştım.
Dünyanın çıplaklığına bakmaya utanmadan
Sonunda ben de alıştım.
Ah.. dedim sonra,
Ah!
.
İnsan unutandır
Ve insan unutulmaya mahkûm olandır.
.
Bir zamanlar meydan okumak isterdim.
Kaç meydanını okudum da bu hayatın
Yalnızca iki harf öğrendim:
A
H!
.
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Balkona yorgun çamaşırlar asmayı
Ki uçlarından çile damlardı.
.
Aşk diyorsunuz ya,
İşte orda durun bayım
Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım
Kendimin ucunda
Öyle ıslak,
Öyle kötü kokan,
Yırtık ve perişan.
.
Güzel beyaz bir tay doğururdu her sene hafızam
Yorgundu oysa
Durmadan, durmadan hatırlamaya koşmaktan.
.
Ben acılarımın başını
Evcimen telaşlarla okşadım bayım.
.
Kitap Yorumu;
Bir kaç sayfa da profil yazısı gibi “Didem Madak” gördüm ama hiç neyin nesi diye bakmadım açıkçası. Yılmaz Erdoğan bir dizide bir şiir okuyup ismini de söyleyince hemen edindim tabi. İlk kez okudum ki ben şiir okumayı seven biriyim ve kalemi çok iyidi. Yaşanmışlıklarla dolu satırlar! Başka ne denebilir ki? Şiir severler okuyabilir!