Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

975 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Prometheus’la başlayan zincir halkasındayız. Serbest iradenin göz ardı edilip, yerleşmiş ve kabul görmüş öğretilerle temsil edilen toplumun oluşturduğu bir halka bu. KOLLEKTİVİZM denen bu olgu, aslında tek tip düşünme biçimidir. Tek tip düşünme, tek tip yaşama, tek tip insandır. Fedakarlık üzerine kurulu ahlak sistemlerinde birey özgür olduğunu düşünüp kolektif ruhun kölesi olur. Birlik dünyasına ne kadar çok itaat edersen o kadar uslu bir bireysindir, toplum tarafından o kadar çabuk kabul edilirsin. Bu toplumda ‘ego’ düşmandır. Yeni fikirler, icatlar günah sayılır, lanetlenir. Ancak bunların zaman içinde toplumsal kana karışmasıyla her şey normalleşir. Olan, bu fikirleri ortaya atan güçlü benliklere, Prometheuslara olur. Bedel ödemek, cezalandırılmak, dışlanmak onların kaderidir. ‘Elden düşme hayat’ yaşayanlar Prometheus’u ateşin içine atarak birer asalak gibi yaşamaya devam ederler. Hayatın Kaynağı’ndaki Prometheus Howard Roark’tır. Mimarlık fakültesinden kendi doğrularını uygulamaktan vazgeçmediği için kovulan Howard alışılmışın dışında bir estetik anlayışı olduğu için hiçbir zaman gelenekselle uyuşamadı. Kendini ve fikirlerini her zaman ön planda tuttu. Aklına uymayan hiç bir projeye dahil olmadı. Gazeteler onu yazdı hep. Karalama kampanyalarının baş aktörüydü. Tanrılaştırılmış sistemin tüm güçlerini karşısına almak pahasına kolektif ruha direndi. Kurgu, Howard ‘ın bireyselliğini göklere çıkardıkça, yozlaşmış sistemi ve onun insanlarını da o derece alaşağı ediyor. Küçük dokunuşlarla toplumu yönlendiren, zevklerini, inançlarını, değerlerini onlara farkettirmeden değiştiren medya patronları, fedakârlık adı altında insanları köleleştiren ve zenginlerin bencil çıkarları adına uğraşan yöneticiler, yeniliklere kapalı örümcek beyinli akademisyenler ve düşünmeyen, sorgulamayan, ne verilirse kabul eden insanlardan oluşan toplumları hedef alıyor. Bu çarkın içinde olmak istemeyen savaşçıların temsilcisi olan Howard Roark ise iradesi, kararlı ve güçlü duruşuyla unutulmaz kahramanlar arasına giriyor. Amerikan edebiyatında sevmediğim, uzak durduğum bütün öğeler vardı romanda. Gereksiz uzatılmış diyaloglar ve Amerikan kültürünün empoze etmeye çalıştığı toplumsal görüşler beni çok yordu. Ancak kitapla aramdaki bağın kopmaya başladığını hissettiğim pek çok noktada Ayn Rand’ın felsefesi yakaladı beni. Hele Howard’ın son bölümde mahkemeye sunduğu savunma, unutulmaz sonlardan biri olarak bende yerini aldı. Serzenişlerim, tepkilerim, seninle savaşım için senden özür diliyorum Ayn Rand. Büyüksün..
Hayatın Kaynağı
Hayatın KaynağıAyn Rand · Plato Film Yayınları · 20132,766 okunma
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.