Rappaccini’nin Kızı - Nathaniel Hawthorne #Alıntılar ”... doğa kadar derin ve fakat doğadaki sevginin sıcaklığından da bir o kadar yoksun bir bakış.” ”nefret dolu sözlerin yüreğime kurşun gibi işledi ama onlar da ben göçüp gidince kaybolacaklar.” “Gün ışığı kadar güzeldi ve öylesine ışıldıyordu ki biraz daha parlak olsa göz kamaştırabilirdi. “ ”Bırak, parmaklarım seni hiç incitmeden çiçeklerini koparsın da yüreğimin üstünde saklayayım onları...” • Karanlık Romantizmin en önemli temsilcilerinden Hawthorne. Her ne kadar asıl ününü Kızıl Damga romanıyla yapmış olsa da hikayeleri de es geçilemeyecek güzellikte. Adeta şiirsel bir dille, sinema ekranında izlemek isteyeceğiniz konuları, akıcı bir dille aktarıyor. Bu da yetmezmiş gibi felsefi bir arka plan da oluşturuyor. (Yeri gelmişken söyleyeyim bu kitabın birden fazla kez filmi çekilmiş, okuyamayacak kadar üşengeçlere duyurulur ) İşin özüne yani kitabın konusuna gelecek olursak, tıp öğrencisi Giovanni Padavo’da bir oda tutuyor. Bu odanın önemi ise karanlık deneyleriyle ün salmış Profesör Giacomo Rappaccini’nin meşhur bitkilerine açılan bir penceresinin olması. Giovanni için büyüleyici güzelliğe sahip tek şey bitkilerin oluşturduğu eşsiz manzara değil. Rappaccini’nin kızı Beatrice de manzaranın ulvi güzelliğe sahip bir parçası. Giovanni, bu güzelliğin karanlık bir yanı olduğunu ise Beatrice’e olan aşkı geri dönülmez bir boyuta ulaşana dek fark edemez. Çok kısa, çok akıcı, aynı zamanda pek çok açıdan ilham veren bir öykü. Filmlere konu olmasına hiç şaşırmamak lazım. Ülkemizde pek bilinmemesi ise acı bir gerçek. Okuyun, anlatın, hediye edin, herkesin bu kitaptan haberdar olmasını sağlayın. Tavsiyemdir

Rappaccini'nin KızıNathaniel Hawthorne · Can Yayınları · 2022359 okunma

·

16 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.