Otları, çiçekleri, böcekleri, kuşların her cinsini yakından tanıyan, koklayan, seven ve kucaklayan bir öykücü ile tanıştıracağım sizi. Kendisini bir söyleşide dinledim ve ilk eserini ilk okuyanlardan olma ayrıcalığına eriştim. Taşranın taşra olduğu, komşuların komşu külüne hâlâ muhtaç olduğu zamanların öyküleri var bu kitapta. Toplam 60 sayfa ve 9 öykülü bu eserde, bulunduğunuz andan uzaklaşıp tanıdığınız ya da tanıklık ettiğiniz toprakların sobalı evlerinde ısınıp, ayazında biraz üşüyeceksiniz. Hem çok tanıdık hem çok uzak bir yerin özlemini hissedip, aynı zamanda acıyla yoğrulan Anadolu'nun bağrında biraz gözyaşı dökeceksiniz. Ağacın dalında özüne kavuşan yaprağın terlemesi gibi.. Kaç yerde anne sızısı düştü göğsüme, saymadım. Yas kokusu sarmış sanki tüm satırların arasını. Ne öyküsünü bilirim yazanın ne kendisini ama acısı öyle tanıdık ki. Kitabın adını aldığı öykü, ' Günlere İnen Perde' öyküden çok bir şiir gibi. Anne ise zaten öykülerin hepsinin içinde tek şiir gibiydi. "Anne demek iki hece yutkunulan en uzun şiirdi zaten. "S.49 Dokuz öykünün dokuzu da yüreğime derinden temas etse de içlerinden üç tanesi var ki... 'Sadık'ın Kumruları' öyküsü, beklenmedik sonuyla ve Yaşar Kemal esintileri ile beni benden aldı. Aslında Edebiyat mezunu olan yazarın her öyküsünde hissettim bu Yaşar Kemal kokusunu. Betimlemeleri ve olay örgüsünün ahengi itibari ile bunu söyletmeyi başarıyor. ' Yazgı Çentikleri' öyküsü, nedenlerin bolca sorgulandığı ve bir bozkır kaçamağının yaşanmış samimiyetinin okura birebir geçtiği, İsmet ve Gülser aşkının hüzünlendirdiği ve benim en sevdiğim öyküsü. :) Tamamlanamamak ve tam olamamak... 'Balaban Ekrem ve Bernadelli Hemingway' öyküsü, İçinde bir silah var evet ama her hikâyenin başında bir silah varsa o kesin sonunda patlar mı? Yine benim en sevdiğim öykülerinden biri oldu. Yer yer büyülü gerçekçiliğin, yer yer de gerçekten büyüleyen kalemin işlediği bu öyküleri okumanızı çok isterim. "Anneler gittiğinden beri sobaların içi erkenden geçer ve çocuklar üşür. Annem gittiğinden beri sobanın içi hep geçer ve ben üşürüm." "..ve ben hep, perde inmiş günlerin arkasından buğulu gözlerle bakmışım dünyaya."