Yazdıklarımda; yolun yarısına gelince ancak dünyaya ayak basabilmiş bir adamın huzursuzluğuna ve yerini yadırgayışına tanık olacaksınız. Benim yaşadığım bu deneyimlerde kendinizden bir şeyler bulacaksınız eminim. O yüzden sevgili dostlarım bilin istiyorum, hatta bağıra bağıra söylemek istiyorum ki; YALNIZ DEĞİLSİNİZ #kitaptalıntı Merhaba Bugün sizlere Tolga Yazgılı’nın yazmış olduğu Dünyaya Ayak Basmak kitabı ile geldim. Kitap deneme türünde olsa da adeta bir günlük havası da var. Bazı yerlerde yazarın yaşamış olduğu iyi ya da kötü anılar, bazen de yine kendisine ait şiirleri de bu kitapta bulmanız mümkün. Hepimizin hayatında en dibe vurduğu, bazen saçmaladığı hatta kendini kaybedip de bulamadığı zamanlar olmuştur. Bazılarımız için bu süreç daha ağır da geçmiştir eminim. İşte yazar yılların birikmişliği ve üst üste yaşanmış kötü anıları sonucu zor bir süreçten geçiyor.Bu süreçte de ara ara bir şeyler yazıyor kenara köşeye…Sonra bu yazılanlar bir hayal olmaktan çıkarak kitaba dönüşüyor. Hani yazmanın iyi gelen bir gücü vardır ya ,ki ben bu güce çok inanıyorum. İşte yazarımız da varoluş ya da “var olamama sancılarını” beğenilme kaygısı taşımadan, özgürce yazmış yazılarında... Ve bu yazılarda eminim kendinizden bir parça bulacaklarınız da olacaktır. Ben en çok da dünyaya ya da bu garip çağa ayak uyduramamışlık kısmını aldım kendime. Bangır bangır her yerde bağıran “pozitif ol” mesajına inat, arada sırada ortaya çıkan pesimist yanımı da sevdiğimi düşündürdü bazı yazılar… Ve kendimi olduğum gibi sevmeyi geç ama sağlam öğrendiğimi... Son olarak okuyucu kitlesi için argo ve +18 ifadelerin de yer alması sebebiyle yaş sınırlaması gerektiren bir kitap olduğunu da belirtmeliyim. Her ne yaşamış olursak yaşayalım, özümüzdeki çocuk masumluğunu aynada bulabilmek ve sevgi ile kalmak dileğimle.