Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Müminlerin annesi Hz Fatıma (ra)
Ey Fâtıma! Sen, kâinatın Efendisi'nin (sav) kızıydın. Ne yağın vardı, ne balın. Döşeğin atlastan değil ottandı. "Döşek nedir ermişlere Yerden gelen yata yere." Günlerce evinde sıcak bir kap yemek bulunmazdı. Bir parça ete hasrettin. Ya biz? Kapıcıyı azdırdık, efendi yaptık. Kalp ve ruhu ona bende eyledik. Sofrada en az iki üç çeşit. Etrafımızda bunca aç ve sefil varken oturup afiyetle yiyen olduk. Huzurumuz kayıp, ağzımızın tadı kaçtı. Evimiz misafire kapalı, soframız fakirden mahrum. Yeryüzünden bereketi kovduk. "El açıp isteyeni sakın azarlama." uyarısını hatırlayan kim? Şeriatın buna izni var mı, diye kendimize sormaz olduk. Sen açları doyurdun, aç kaldın. Biz aç olanlardan yüz çeviriyoruz ey Fâtıma! "Dini yalanlayanı gördün mü? O, yetimi şiddetle itip kakar. Yoksulu doyurmayı hiç teşvik etmez." (Mâûn, 107/1,3) Âyetler bir müşrik veya müşrikler hakkında inmişti. Ama özelliklerimiz arasında müşriklerin vasıfları varsa âyetin suçu ne? Cimrilik inanmayanın özelliği. Ona pek de şaşılmaz. Asıl şaşılacak olan, "müminim" diyenin cimrilik etmesi. İşte Nebevî ölçü: "Cimri, Allah'a, Cennete ve insanlara uzak, Cehenneme yakındır." İman, cömertliktir. Mümin cömerttir. "Cömert, Allah'a, Cennete ve insanlara yakın, Cehenneme uzaktır." Mümin; "Onların mallarında dilenci ve yoksul için bir hak vardır." (Zariyât, 51/19) gerçeğine inanıp hak sahibine hakkını verendir.
Sayfa 194 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.