Yaklaşık olarak dört aydir kitaplığımda duran bir kitap. Elimi uzatıp defalarca geri çektiğim okumaya bir türlü cesaret edemediğim sayılı kitaplardandı. Aylar sonra elime alınca da bırakmak istemeyeceğim bir kitap oldu. Okurken duygusal olarak zorlandığım, bu kadarıda olmaz bunu da yapmamışlardır diye sayıkladığım bir kitaptı. Defalarca kez kapağını kapatıp soluklandığım ve yutkunup gözlerim dolarak devam ettiğim, çekilen acıyı iliklerime kadar hissettiğim ender eserlerdendir. Milli Mücadele'yi Kuvayi Milliye'yi bu kadar güzel ve dopdolu anlattığı için Yılmaz Özdil'i tebrik ediyorum. Kalemine ve kendilerine teşekkür ederiyorum. Son Cüret ne mi anlatıyor? Bizi, yok oluşumuzu, küllerimizden doğuşumuzu, ezilişimizi, güçlenip yeniden şahlanışımızı. Vatan evladı şehit olurken 18 yaşındaki Nevzad Hanım'la 60 yaşındaki Sultan Vahdettin'in nikahlanışını, memleketteki anaların, körpecik yavruların, eli tesbihli dili dualı yaşlıların, cephedeki yiğitlerin teker teker açlıktan, yoksulluktan, kahpe düşmanın akla vicdana sığmacak zulümlerinde ölürken; İngiliz, Fransız, Amerikan Generallerle yapılan ziyafetleri, çalgılı çengili eğlenceleri anlatıyor. Son Cüret ne mi anlatıyor? Atatürk vatan, hürriyet, bağımsızlık naraları atarken; Saray'ın İngiliz himayesi Amerikan mandası diyerek Vatan için önden gidenlerin anılarıyla, mücadeleriyle adeta dalga geçen tavırlarını , Saray'ın "İngiltere'ye saygıda kusur etmeyin, Amirkalı Generalleri baş kaldırmayın, Yunan işğaline karşı durmayın diye fetvalar verişini , İngilizlerin ülkemiz için Osmanlı için bir nimet olduğunu; medeniyeti Anadolu'ya Osmanlı'ya onların getireceğini cuma hutbelerinde, camilerde, sokaklarda, meydanlarda, kırahathanelerde basbas bağırarak okutuluşunu anlatıyor. Son Cüret ne mi anlatıyor? Halkın Yunan elinde yok oluşunu İstanbul Hükümeti'nin buna sessiz kalışını yapılan zulümleri, diri diri evlerinde yakılışlarını, meydanlarda toplanıp kurşuna dizilişlerini, küçük çocukların genç kızların ve kadınların babalarının annelerinin eşlerinin gözleri önünde tecavüze uğraşılarını yakılıp yıkılan köyleri semtleri şehirleri ; Manisa'yı, Uşak'ı, Afyon'u, Gördes'i, Alaşehir'i, İzmir'i, Trakya'yı, Anadolu'yu anlatıyor. İçin için ağlayan Türk yurdunu anlatıyor. Son Cüret ne mi anlatıyor? İstanbul'un Fethi'nin seneyi devriyesinde aman İngiliz dostlarımız yanlış anlamasın diye kutlamayan fakat İngiltere'nin kuruluşunun yıl dönümünü 21 pare top atışıyla kutlayan hain İstanbul Hükümeti'ni anlatıyor. Son Cüret bize ne mi diyor? Son Cüret Vatan diyor, aç gözünü bak diyor, senin senden başka kurtarıcın, dostun yok diyor. Ey Türk Genci! Tarihini, geçmişini bil diyor. Çılgın Dadaş'ı(Nafiz Kotan) Yüzbaşı Şeref'i, Gördesli Makbule'yi, Halil Efe'yi, Müfide Ferit'i, Şerife Bacı'yı, Kara Fatma'yı, Ahmet Ali'yi, Mehmet Akif'i, İhsan Latif'i, Çete Ayşe'yi, Yörük Ali'yi, Münevver Saime'yi: " Ya İstiklal Ya Ölüm" diyenleri, gerek cephede gerek geri de vatan için can verenleri bil diyor. Ve unutma ki; bugünün batı parlamentolarına çıkıp medeniyet naraları atıp bizi barbarlıkla gericilikle suçlayan tüm milletler( bireyler) I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'ndaki asıl gaddarlığın etrafa saçılmış tohuhumlarıdır. Merhameti hak etmeyen ruhu vahşet ve intikam için gıdıklayan insan artıklarıdır. Son Cüret o günden bugüne bizlere yol gösteriyor. Buraya kadar sıkılmadan ve bıkmadan okuduğunuz için teşekkür ederim.

Son CüretYılmaz Özdil · Sia Kitap · 20202,977 okunma

·

1 artı 1'leme

·

58 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Geppettonun Pinokyosu