2019 Atillâ İlhan Roman ödüllü yazar Abdullah Ataşçı ile yeni tanıştık.Kesinlikle İyi bir kalem ustası Ataşçı. ...kötü bir zamanda bu dünyada bulunmanın cezasını çektiğini bilen birinin teslim olmuş hali vardı. Sayfa 147 Sevdiğini kaybedince geleceğini de kaybeden Kulaksız Hüseyin ile Kenan'ın ve beraberindeki bir avuç gençle zulme direnmeye çalışan Hasbekli İshak' ın hikayesini okuduk. Ve kitapta dedi gibi Sultanın oglu da Sultan oluyor, paşanın oğlu paşa, kahyanın oğlu kahya, ağanın oğlu ağa... Zalimse Ağa.. oğlu da zalim oğlu zalim oluyor... II. Abdülhamid'in saltanatının son yıllarından Birinci Dünya Savaşı'na uzanan kırılma dönemine, “insanların ölümü düşünmediği tek bir gün dahi olmayan" zamanlara götürüyor Heder Ağacı bizi. Öyküyü ve kurguyu bir çırpıda görünür kılan etkili üslubuyla, bir aşiretin üç kuşağının hikâyesinde, 20. yüz yıl başındaki İstanbul sokaklarını, Anadolu'nun tedirgin bir kalp gibi atan çokkültürlü manzarasıyla buluşturuyor Abdullah Ataşçı. Kahramanlarının avuçlarındaki çizgilerde kederli bir coğrafyanın küçüklü büyüklü kesiklerinin izini sürerken, masumiyetin karşısına insanı koyuyor ve okurun aklına muazzam bir çentik atıyor Heder Ağacı'nda: Kötülüğün tarihini kibir mi yazıyor? diye soruyor bize kitapta fakat tek başına kibir yeterli mi ?diye soruyorum ben de. Kitabın sonu tatmin etmedi beni maalesef. Gereksiz ayrıntıları o kadar teferruatlı anlatmasına rağmen sonu muallak ve oldu bitti ye gelmiş gibi hissettim. İnsan zordur çünkü, tabiattaki her bir varlığa yüktür, hatta dilim varmasa da evet, ölümdür." diye noktayı kokuyor kalemi usta yazarın. Ataşcıyı tekrar okurum evet fakat bilirim objektif degildir!!!

Heder AğacıAbdullah Ataşçı · Everest Yayınları · 2022122 okunma

·

64 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nurdan Özdemir