Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Çok yerleri biz fethedebilmişiz; Her birinde manen fethedilmişiz. Bir kişver almışız tabiiyete, Uymuşuz ordaki medeniyete. Bazen Hintli, bazen Çinli olmuşuz; Arap, Acem, Frenk dinli olmuşuz. Ne bir Türk hukuku, Türk felsefesi, Ne Türkçe inleyen bir şair sesi... Şair, hakîm gelmiş bizden de; çokça Kimi Farsî yazmış, kimi Arapça... Fransızca, Rusça, Çince yazmışız, Türkçe ancak birkaç hece yazmışız. Bakınız mesela: Yazmış koskoca Fârâbî Arapça, Karamzin Rusça; Sîna, Celâleddin, Zemahşerîler Emeği Arap'a, Fars'a verdiler. Buharalı Şevket, Genceli Hüsrev, Firdevsî'ye yahut Sadi'ye peyrev... Bugün bile birçok ediplerimiz Frenkçe yazmayı sayarlar mucîz. Türkçe yazanlarsa lügat paralar, Avrupa taklidi şeyler karalar. Hakiki ruhumuz, sâfi dilimiz Bağırır onlara: "Bize geliniz! Bizdedir fikre his, hislere hayat, Vicdanlara ilham, şaire kanat..." Zekâmızı sanki kiralamışız, Her dilden kitaplar sıralamışız. Türk'ün hem kılıcı, hem de kalemi Yükseltmiş Arap'ı, Çin'i, Acem'i. Her kavme bir tarih, bir yurt yaratmış, Kendini başkası için aldatmış. Öz işini daim yarım terk etmiş: Turfan'ı bırakmış, Orhun'a gitmiş. Unutmuş evvelki elifbâsınI, İlim ve fendeki i'tilâsını; Yeniden bir yazı, bir yasa düzmüş, Her zaman zihnini boş yere üzmüş. Nice defa Kanun, Şifa okumuş; Dönmüş geri tekrar Binâ okumuş... Yok tarihimiz, var tarihlerimiz, Bir burca girmemiş Merihlerimiz; Her biri parlamış bir başka gökte... Aynı ruhu bulmuş yüzlerce gövde. Ne tarihî vahdet, ne kavmî safvet! Kızılelma işte buna işaret.
·
105 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.