Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

445 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Ah bu savaş
İspanyol yazar ve siyasetçi
Vicente Blasco İbañez
Vicente Blasco İbañez
in kendi hayatından yola çıkarak kaleme aldığı 'biyografik roman özelliği taşıyor' diyebileceğimiz bir kitap. Birinci Dünya Savaşı'nda Fransa-Almanya cephesini konu alıyor. Savaşı tüm şiddeti ve dehşetiyle kaleme alıyor. Savaşa Fransa cephesinden baksa da Fransa'yı övmesi ağırlıklı olarak savaşta bu ülkenin ve milletin gücü bakımından değil de, kültür ve medeniyeti bakımından değerlendiriyor. Nitekim karakterler Fransa'nın savaş duruşuna Almanya'yı durdurmak ve onların bu yayılmacı politikasına son vererek bozulan Dünya huzurunu geri getirmek istiyorlar. ❝Fransa fetih istemiyor; istediği tek şey saygı görmek, barış içinde yaşamak, kimse ezilmesin, tedirgin olmasın. Bu gece kıtalarına iltihak eden iki kişi yola çıkarken diyorlardı ki: "Almanya'ya girdiğimizde onlara cumhuriyeti dayatacağız..." Cumhuriyet, dostlarım, kusursuz bir şey değildir, yine de Tanrı'nın inayetiyle hüküm süren sorumsuz bir kralın buyruğunda yaşamaktan evladır. En azından sükûnet demektir, hayatı sarsıntıya uğratacak kişisel emellerin olmayışıdır.❞ (sayfa 147) Burada bahsedilen sorumsuz kral Alman kayzeri II.Wilhelm. 1890'da Kayzer II.Wilhelm tahta geçişiyle Almanya dış politikasında yayılmacı ve saldırganca davranmaya başlıyor ve zaten Fransa ve Almanya arasında sürekli problem olan Alsas-Loren sorunuyla olayların boyutu değişiyor. Sonuç olarak Almanya Fransa'ya resmi olarak da savaş açıyor. II.Wilhelm'den sonra veya onunla beraber Almanların belki gizledikleri yönü belki de sadece kötü olanlarda bulunan yönü egemenlik kazanıyor. Alman ırkçılığı. Öyle ki 2. Dünya Savaşı da bu sebeple çıkmıştı. Yazar karakterleri aracılığıyla Almanların bu ırkçılığına, 'Alman ırkı üstündür ve dünyaya egemen olmalıdır' anlayışına değiniyor. Baş karakter Desnoyers İspanyol olsa da ailesinde hem Fransız hem Alman akrabalar da var. Fakat savaş onları ayırır ve düşman cephelerine koyar. Savaş tüm acımasızlığıyla ülkeleri parçalarken aileleri de parçalar. Arjantin'de çiftçilik hayatı süren Desnoyers'in patronu aynı zamanda kayınbabası orada kendince bir yönetim kurmuştur, herkesin hayatını sürdürmesine ve mutlu olmasına imkan sağlamıştır. Bu kayınbaba Madariaga çıldırmış ve tehlikeli bir insan gibi görünse de aslında hepsinden daha akıllıdır. Herkesin hayatını idame ettirecek kadar şeye sahip olmasını sağlar, imkan yaratır iş yaratır. Problem çıkmaması için her şeyi yapmıştır aslında. ❝Barış içinde yaşıyorsak bolluk olduğundandır. Herkese bir pay düşüyor. Lokma insandan daha az olsa seyreyle gümbürtüyü.❞ Fakat Desnoyers o zamanlar Madariaga'yı savaş hayatını mahvedene kadar anlayamaz. Madariaga'dan kalan mirasla Avrupa'ya yerleşmeye karar veren Desnoyers ve ailesi Fransa'ya girer. Yeni hayatına uyum sağlayamayan Desnoyers ne yapacağını bilmeyerek parasını gerekli gereksiz bir sürü şey alarak harcar ve bunları bir şatoda biriktir. Savaş çıkınca da erzak yığar bu şatoya. Ama sonuçta olan şudur. Alman işgali o kadar ilerler ki şatoya ulaşır ve onca eşya ve erzak düşmanın işine yarar. Öne çıkan olaylardan ve karakterlerden biri de Desnoyers'in oğlu Julio. Juilo Fransız vatandaşı olmadığı için seferberlikte askere çağırılmaz. Ama gönül ilişkisi yüzünden kendi isteğiyle askere yazılır. Öncesinde de hayatı boş yaşayan, kadınlarla eğlenerek gezerek yaşayan bir insandır. Ama sava bu. Kimseyi aynı şekilde bırakmaz. Julio bir savaş kahramanına dönüşür. Kendi tabiriyle artık bir gerçek adam olmuştur. Mahşerin Dört Atlısı ismi ise kitabın ana hatlarına sahip aslında. Yazar burada Hz.İsa'nın havarilerinden Yuhanna'nın imgelerini tekrarlıyor. Bunlar Kitab-Mukaddes'in geleceğe yönelik kehanetlerle ilgili bir bölümünde geçiyormuş. 1. Atlı: Fetih veya veba 2. Atlı: Savaş 3. Atlı: Açlık 4. Atlı: Ecel Almanya'nın Fransa topraklarına girmesi ve savaş. Desnoyers'in savaş kıtlığında şatosuna yığdığı erzak ve işgalin oraya kadar gelişi. Ve oğlu Julio'nun savaşta hayatını kaybedişi... Sonuç olarak, Dünyanın her yerinde savaş yaşandı, yaşanıyor ve muhtemeldir ki yaşanacak. Devlet başkanlarının başlattığı savaş ülkesini seven masum insanların sonunu getirecek. Ortak olan nokta ise hep aynı kalacak: Acı... Kazanan taraf veya kaybeden taraf, güçlü olan veya zayıf olan taraf fark etmeyecek. Savaş herkese acı getirdi, getirecek.
Mahşerin Dört Atlısı
Mahşerin Dört AtlısıVicente Blasco İbañez · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019762 okunma
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.