#maxblecher 1909'da Romanya'nın Botoşani kentinde dünyaya geldi. Varlıklı Yahudi bir ailenin oğlu olan Blecher liseyi bitirdikten sonra tıp öğrenimi için Paris'e gitti, fakat 1928 yılında #potthastalığı(omurgaya yerleşen kemik tüberkülozu yani kemik veremidir.) na yakalanınca eğitimini yarıda kesmek zorunda kaldı. Fransa, İsviçre ve Romanya'da çeşitli sanatoryumlarda tedavi gördü. Ömrünün son on yılını tamamen yatağa bağlı geçirmek zorunda kaldı. Max Blecher sağlık sorunlarıyla boğuşarak geçirdiği hayatını 28 yaşında kaybetmesine rağmen modern Roman edebiyatının en büyük yazarlarından biri olarak kabul edilmektedir. Muhteşem bir kitaptı, okurken yine yaşadım. Herta Müller ile Andrei Codrescu'nun önsözleri ve çevirmen Suat Kemal Angı'nın girişiyle tam bir başyapıt. Cıva gibi ağır, asit kadar yakıcı gözlemler, oyuncak bir kuşun zembereği boşalana kadar tıkır tıkır şakıyıp kanat çırpması denli şaşırtıcı betimlemeler ve akla ziyan bir şiirsellik. Blecher için yazmak, tam bu noktada, acılı "içsel" yoğunluğun "dışsal" tezahürü olan "gözlem" ve "anımsama" noktasında başlar. Blecher ölümünü kaydetmiştir, hem bedeninin içinden hem de varolmanın dışından. Bu peçeyi geçirgen yapmıştır: Onun sözcükleri, görünüşte katı olan dünyayı çevreleyen geçirimsiz bir zar boyunca yolculuk eden taşıtlardır. Yazar on beş bölüm boyunca hastalığının yaşattığı zihinsel buhranlarla içiçe olunca dünya algısını tamamen kaybeder. Artık sadece kendi beyninin algıladığı imgelerle yaşar. Son iki bölüm çok çarpıcı ve hüzünlüydü. Ölümü bu kadar güzel anlatabilirdi. Kesinlikle okunmalı gönülden tavsiyemdir.

Acil Gerçekdışılıkta MaceralarMax Blecher · Jaguar Kitap · 2018212 okunma

·

23 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.