Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Vale'in elleri sertliğini yitirmiş, onu sakinleştirmek için sır- tında yumuşacık bir şekilde yukarı aşağı gezinmeye başlamıştı. Kollarının arasına sığındı, solukları düzene girerken onu içinde hissetme ihtiyacı gittikçe artıyordu. Vale hafifçe kaykıldıktan sonra ellerini beline koydu ve hiçbir çaba harcamadan onu kal- dırıverdi. Penisi girişinin altındaki yerini aldı. Başını kaldırdı ve gözleri onun acımasız bakan gözleriyle buluştu. Vale bakışlarını ondan ayırmadan içine girdi, onu genişleterek yepyeni bir heye- cana sürükledi. Pelvisini eğerek tam olarak üzerine oturdu, onu tumüyle içine aldı. Dişi ve erkek. Karı ve koca. Gözleri hâlâ birbirine kenetliydi Melisande onun ne düşün- düğünü merak etti; şaşkın mı, mutlu mu, mutsuz mu? Hiçbir şey düşünmüyor da olabilirdi. Geniş ağzı gergindi, somurtur gibiydi, gözleri iyice kısılmıştı. Çenesinden aşağı bir damla ter indi. Belki de düşünmeye ihtiyacı yoktu. Sadece hissediyordu. O da öyle yaptı. Öne eğilerek o ter damlasını yaladı, tuz ve kek tadını aldı... Artık onun erkeğiydi. Yüzünü ellerinin arasına alarak alt dudağını ısırdı. Vale inledi, gergin elleriyle onu yük- eltti, penisini dışarı çıkardı ve yeniden Melisande'yi aşağı bıraktı. Kahkahalar atmak, şarkılar söylemek istiyordu. Özgürce uçu- yordu -sonunda özgür olmuştu- sevdiği adamla sevişiyordu. Bir onraki aşağı inişinde kalçasını döndürdü, Vale dudaklarını diş- lerinin arasından çekerek bir küfür mırıldandı. Şimdi o harekete geçmişti, yukarı aşağı dalgalanıyor, sertçe onu damgalamak is- ter gibi içine girip çıkıyordu. Onun geniş omuzlarına sarılarak tutundu. Bacakları açıktı, memeleri sallanıyordu, dudakları aralıktı, onun yüzünü öpüyor, yalıyor, ısırıyordu. Bu arada penisi ona saldırmaya devam ediyordu. İstekli. Hızlı. Zorlayıcı. Tüm kasları bir anda kasılana kadar devam etti. Başını iki yana salladı, dişlerini sıktı, bedeni kaskatı oldu ve onun sıcak tohumlarının içine saçıldığını hissetti. Sarsıldı. Bir daha. Derin bir soluk verdi, bedenindeki bütün hava bir seferde dışarı çıklı Melisande onu yüzünü, çenesini öpücüklere boğdu, sevişme lerinin sonunda kocasının rahatlayışını izledi. Kasları yumuşadı Elleri belinden aşağı düştü. Başı koltuğa yaslandı. Melisande o öpmeye devam etti. Boynunu, kulağını, omzunu. Minik öpücükler kondurdu. Vale. Vale. Vale. Yüksek sesle söyleyemiyordu ama yüreği bu şarkıyı söylüyordu, ona konuşmadan da ibadet ede bilirdi. Bedeni sıcacıktı, avuçlarıın altındaki göğsü ıslaktı Bedenlerinin salgıladığı şehvetin kokusunu alabiliyordu. Hiç olmadığı kadar doğru ve güzeldi. Hayatındaki dünyasındaki- bu tün parçalar uyumlu bir şekilde yerli yerine oturmuştu. Huzurla Sonsuza kadar böyle kalabilirdi. Vale kıpırdandı ve içinden çıktı. Melisande yoksunluk çığlığı atmamak için dudağını ısırdı, onu kucağına almış yatağına taşıyordu. Yatağa yatırdı, dudaklarına küçük bir öpücük kon durdu, arkasını dönerek iki oda arasında bulunan kapının diğer tarafına geçtigeçti. Onu tutmak için uzanmış olan kolları görmedi.
Sayfa 193
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.