Gönderi

kitabın filmi de var ve ikisinde de mektuplar farklı şekilde ikisi de o kadar hoşuma gitti ki ayrı ayrı bırakmak istedim. kitaptaki mektup: Philippe, İspanya'ya gideceğim ve geri gelmeyeceğim, en azından hemen değil. Sen de Bordeaux'ya gideceksin ve eminim ki uzun bir yolculuğun yalnızca ilk evresi olacak. Senin hep başka yerlerin adamı olduğunu düşündüm. Yollarımız burada ayrılıyor. Biliyorum ki olayların başka şekilde gelişmesini isterdin, seni rahatlatacak sözler söylememi isterdin, ama yapamadım işte, zaten hiçbir zaman konuşmasını bilemedim. Sonuçta kendi kendime anlamışsındır diyorum. Elbetteki aşktı bu. Ama devam etmemiz mümkün değildi;senin önünde seni bekleyen bir yaşam var ve ben değişmeyeceğim. Sana yalnızca birlikte geçirdiğimiz o aylar boyunca mutlu olduğumu, daha önce hiç bu kadar mutlu olmamış olduğumu ve bir daha hiçbir zaman da bu kadar mutlu olmayacağımı bildiğimi yazmak istiyordum. - "Stefan, İspanya'dayım ve geri dönmeyeceğim. En azından şu an için. Bordeaux'ya gidiyorsun, eminim orada durmayacaksın. Ne düşündüğümü biliyor musun? Sen başka bir yer için yaratılmışsın. Biliyorum, o gün orada son kez birlikteydik, her şeyin farklı olmasını istediğini de biliyorum. Tüm bunların sorumlusu benim, yapamadım. Bir gün bana sormuştun ya, 'neden ben?' diye. Sana o gün söylemedim ama bilmelisin, diğerleri gibi değilsin, buradan gideceksin ve gördüğün her şeyi anlatacaksın, çünkü benim aksime, sen kelimeler için yaratılmışsın. Sonunda, her dilde söyleyebiliyorum, je taime, te quiero, i love you. Ama artık bitmek zorunda, bensiz bir hayat seni bekliyor, çünkü asla değişmeyeceğim. Birlikte geçirdiğimiz onca zaman boyunca gerçekten mutlu olduğumu bilmeni isterim, çünkü biliyorum ki bir daha asla bu kadar mutlu olmayacağım."
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.