George Orwell'ı bir süredir merak ediyordum. En sonunda kütüphanemde duran 2009 basım Hayvan Çiftliği kitabını elime aldım ve hemen okumaya başladım. Sürükleyici bir dili olduğundan ve bir sonraki sayfada ne olacağını merak ettiğimden hemen bitirdim.Kitaba Başlamadan önce çevirmenin sunuşunu okudum. Buradan bir çok izlenime ve George Orwell hakkında bir kaç bilgiye ulaştım.Bir dönem sosyalist olan George Orwell'ın sosyalizm temelli romanını başarı ile yazması beni şaşırtmadı. Özelliklede 2.Dünya Savaşının bitmiş olduğu ve Rusya ile Avrupa arasında yaşanan gerginliklerin olduğu bir dönemde yazıldığından böyle bir konunun işlenmeside bana doğal geldi. Kısa bir özetle aldığım izlenimleri sizlerle paylaşacak olursam ilk olarak Beylik Çiftliği'nde hayvanlar ve sahipleri olan Bay Jhones'dan başlamanın güzel bir başlangıç olacağı kanısındayım.Bay Jhones'un hayvanlara davranışı,verdiği yemlerin miktarı ve kendilerinin üzerinden para kazanılması hayvanları rahatsız eder(emperyalizm)Bir gece bilge niteliğinde gördükleri domuz(koca reis) rüyasında Hayvan Cumhuriyeti kurup özgürce yaşadıklarını gördüğünü söyleyip ayaklanmanın temelini oluşturur. Bu ayaklanmanın başını zeki olan domuzlar çeker. 'Animalizm' akımını başlatan hayvanlar en sonunda Bay Jones'u çiftlikten kovar böylece zafer ilanlarını yaparlar.Çifrliğin ismini Hayvan Çiftliği olarak değiştirirler. Kendilerine marş ve bayrak edinen hayvanlar insana benzememek adına verilen emirlerden oluşan bir anayasa kurarlar.Ayaklanmanın iki lideri olan snowball ve Napolyon aralarında yaşanan soğuk savaş ve zıtlık sonucunda Napolyonun oyunu ile Snowball çiftlikten atılır.Çeşitli polititik oyunlar yaşanır. Hayvanlar okuma yazma bilmez ve cahillerdir.Domuzlar kitapları okuyup bilgilenir ve bu doğrultuda bir çok işe koyulurlar. Yaşanan aksilikler Snowball'un üzerine yıkılır,ağzı güzel laf yapan bir başka hayvan halka geçmişi unutturur .çeşitli psikolojik algılarla Napolyon'a tapma derecesine getirir. Başta alınan kurallar çiğnenmekte ve hayvanlar gittikçe insana benzemektedirler. Ticarete girilir,giysi giyilir,insanlar ile anlaşmalar yapılır, iki ayak üzerinde yürünülür,marş kalkar ve hayvanlar öldürülür. Hayvanlar eskisinden çok daha aç ve çok daha çalışmak durumundadır. Ama geçmişin daha kötü olduğuna inandırılmış hayvanlar Napolyon'un her dediğine uyar. En sonunda Domuzlar ile insanların aynı masada birbirinden ayırt edilemeyecek durumda oturdukları görülür. Eşitçilik diye yola çıkılıp 'tüm hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir'diye baskı biçimine boyun eğilir. Yaşananları politik olarak düşündüğümüzde tarihde ve günümüzde bir çok yere oturtabiliyoruz. Napolyon'un Stalin olduğunu duymuştum. Stalin hakkında güzel bir araştırma yaptıktan sonra kitabı yeniden incelemeyi düşünüyorum. Farklı bir sosyal ve kişisel psikoloji analizi elde ettim. Bir açı kazandırtacağını düşündüğüm kitabı öneri listeme koyabilirim.

Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020248,1bin okunma

·

4 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

saatleri ayarlama müessesesi