Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Türk’ün Ateşle İmtihanı ~ Halide Edib Adıvar . Alıntılar; . Harabeler üzerinden geçerken evsiz barksız dolaşan, memleketi kurtarmak için insanüstü emek sarfetmiş olanların manzarası içimi yaktı. Âdeta kendi evimin hayalini düşünmekten utanıyordum. Bazan da, halkın sabrı ve insanca hareketleri beni avutuyordu. . Şimdi karargâhımız Sarıkız maden suyu denilen yerde. Bir düzlük üzerinde birkaç bina var. Bunlar Akşehir’de ateşten kurtulmuş tek binalar. O şehri daima insan eti kokusu gelen bir fırın gibi hatırlarım. . Süngü savaşları. Âdeta kocaman karıncaların yuvaları etrafında kavga etmeleri gibiydi. . Miralay Arif daima bu memlekette hayatın kıymetli olmadığını, ölüme gönderecek sayıda insan bulunduğunu söylerdi. . Ankara’ya geldiğimin ikinci günü, eski ordu genel karargâhinin karşısındaki yolda yürüyüşe çıkmıştım. Ankara tarafından, hakiler giyinmiş on kadar çocuk gelmekteydi. Çocuklara asker elbisesi giydirmenin aleyhinde olmama rağmen, bu çocukların hâli dikkatimi çekti. Bunlar, asker adımıyla rap rap yürüyen, makineleşmiş çocuklar degillerdi. İkişer üçerlik gruplar hâlinde, konuşa oynaşa yürüyorlar, en küçüklerine göz kulak oluyorlardı. Hepsi, içlerinde, pembe yanaklı, tombalak çocuğa büyük bir itina gösteriyor, karargâha giden dik yokusu çıkmasına yardım ediyorlardi. Dr. Adan'a bu çocuklardan bahsettiğim zaman, güldü ve: -Bunlar, Kâzım Karabekir Paşa’nın çocuklarıdır. Onunla birlikte karargâhta oturuyorlar. Bu çocukların kırk tanesini mektepte okutuyor, dedi. Kâzım Karabekir Paşa, ana babaları Erzurum ve Erzincan bölgelerinde öldürülen iki bin kadar yetim Türk çocuğunu evlat edinmişti. . Eğer savaş zaferle bitmezse, hiçbir fedakârlığı dikkate almaz. . İntikamını alacağız, sözleri ile o parça parça, kasap dükkanındaymış gibi duran insanların arasında garip görünüyordu. İşte, savaş denilen kanlı ziyafetin burası mutfağı. Orada insan parçaları, gelip geçiyor. Savaş büyük isimler yapıyor, siyaset adamlarının, kumandanlarının heykelleri yapılıyor, halk onlara tapıyor. Halbuki burada, iki dakikada gelip geçen büyük ruhları kimse ne biliyor, ne anıyor. . Kitap Yorumu; Yazarın kendi hayatından birebir yaşadığı ve bulunduğu yerlerden hatıratlar diyebiliriz. İstanbul’dan başlayıp İzmit, Adapazarı, Ankara buralara giderken, kimi zaman at sırtında kimi zaman yayan, kimi zaman da öküz arabalarında yapılan zorlu ve tehlikeli yolculukları ele alan bir hatırat ama okurken bir roman edasında bir sinema tadında gidiyor. Hatta belgesel niteliği desek herhalde tam anlamını bulur gibi. Yununlıların yaptıklarına dair ve savaşa dair izmire kadar uzanan yolculuk da Mustafa Kemal Paşa, İsmet Paşa, Kâzım Karabekir Paşa, Dr.Adnan gibi bir sürü kişilerle olan diyaloglar ve düşünceler. Çok ibretlik yerlerde var. Çok bireyler üstünde yüceltme olurken diğer yanda olanları da görmezden gelmemeyi ifade eden bazı yerleri şaşırtıcı düşüncelere iten, güzel bir kitaptı. Hiç sıkılmadan ve böyle içine alıp götüren ve o günler tahlil ettiren bir kitap oldu diyebilirim. Bence okunması gerekli bir kitap! Detayları iyi değerlendirmeli. Kitapla kalın! Tavsiye!
Türk'ün Ateşle İmtihanı
Türk'ün Ateşle İmtihanıHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 20242,868 okunma
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.