Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sen de bu durumu yaşıyor musun ?
Eğer sizde günlük rutin işlerinizi yapmakta, sosyalleşmekte zorlanıyorsanız içinizde yıllardır yorulmuş bir mükemmeliyetçiyle yaşıyorsunuz demektir. Tükenmişlik sendromu kavramı bir kaç sene önce Meryem Üzerli ile hayatımıza girdi. Yorulma hakkımız yokmuş gibi yaşıyoruz. Her şey en iyi şekilde ve sorunsuz olsun isteyen bir yapımız var. Çünkü eksikler ve kusurlar içimizde en derinlerde başarısız ve suçlu bir şemaya temas ediyor. Peki kimler bunu daha sık yaşıyor? Ne yazık ki çocukken ebeveynlerinin sözünü dinlemek zorunda bırakılan kişiler, kendi başına hareket etmesi eleştirilmiş, anne babayı üzme korkusu yüksek kişiler ileriki yaşlarda bu çıkmaza giriyorlar. Bir nevi ‘ hiçbir şey yapmak istemiyorum ‘ başkaldırışı bu! Türk aile yapısı ve eğitim sistemi travmatik bir şekilde başarı üzerine kurulu. Bir çok anne baba el alemin övgüsünü alabilmek için çocuklarına toplumun beklediği şekli vermeye çalışıyor. Okullar ezber sistemine dayalı ve öğretmeni memnun etmeye yönelik başarı taksimliğinde. Ülkemizde ara diye bir yer yok. Her şey ya; iyi ya kötü , Ya dost ya düşman, Ya başarı ya da başarısız, Ya az ya da çok la ilerliyor. Hayır diyemeyen mükemmeliyetçi yanımız başkalarından onay almaya meyilli. Ve bir süre sonra bedenimiz zihnimizin esiri olmak istemiyor ve her şeyi bırakmak istiyor. Zorunlu olduğu günlük yaşamı zorla idare ediyor. Yeni fikirler yeni planlar kurmak istemiyor. Hayaller kendisine mi ait başkasına mı karışıyor. İç ses ; ‘ o olsa ne olur, şunu yapsam ne olacak ki zaten ‘ gibi motivasyonsuz düşüncelere dalıyor. Ve ortaya Teoman tarzı bir kişilik çıkıyor. Kendi istediğimiz şeyi bulup peşinden gittiğimizde bu sorun yaşanmıyor. Sadece beden yorgunluğu oluyor, o da dinlenince geçiyor. Ama zihin yorgunluğu başka bir şey! Şu an böyle bir sorun yaşıyorsanız; kendinize yorgun olma hakkını tanıyın. Yaşadığınız şeyi birilerine seslendirin. Her şey mükemmel olmak zorunda değil. Başarı diye bir şey yoktur, bu geçmişteki insanların kendi eksikliklerini siz de tamamlama yoludur. Sürekli motive olamazsın. Bazen ne istediğini bulmak için hiçbir şey yapmadan durabilmeliyiz. Tadını çıkaramadığın hayatı başkaları için yaşarsın
··
3 artı 1'leme
·
2.196 görüntüleme
Ümmühan Yıldız okurunun profil resmi
Duygu yoğunluğu olan insanların kaderidir tadını çıkaramadığı hayat...
Burak okurunun profil resmi
Ama tam tersi olması gerekmez mi ?
2 sonraki yanıtı göster
Sevda okurunun profil resmi
Ya da kendi hayatının başrolü olmaktansa bir başkasının figüranı olur çıkarsın.
Burak okurunun profil resmi
Kesinlikle öyle, "Bazen aklıma şey takılıyor. Yani hep böyle, hep aynı yerde, ertesi gün ne olacağı belli bir şekilde, tekrar tekrar aynı şeyleri yaşayarak mı geçecek bir ömür diye? Sabah kalkıyorum bir bakıyorum. Sabah dünkü sabah, dünkü sabah yarınki, o da ertesi yılda bir sabah. Öğlenler de öyle, akşamlar da öyle. Kafam öyle karışıyor ki deliriyorum zannediyorum.” Ve bu sahne geliyor gözümün önüne..
Yasemin okurunun profil resmi
Ama zihin yorgunluğu bambaşka bir şey! Kendimize keşke yorgun olma hakkını tanısakk
Melda okurunun profil resmi
Ya bu çok iyi geldi,bazen bildiğimiz şeyleri duymak bir ihtiyaç galiba. Kaleminize, emeğinize sağlık. O zaman an itibariyle kendime yorgun olma hakkı tanıyorum, müşteri mesajlarına bakmıyorum 😎 Aldım kitabımı, okuyacağım sadece 🙏 teşekkürler
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.