Yazmaya uzunca bir ara verdikten sonra eserin zihnimde yeni ufuklar açmasından olsa gerekkk düşüncelerimi belirtmeden geçmek istemedim Platon, Spinoza , Machiavelli ve Aristotales gibi büyük düşünürlerin basit düzeyde fikirlerini anlamak için yola çıktığım bu eserde, sayfalar ilerledikçe, adeta basamaklar dahilinde sunulan bilgilerin sadeliği, eserin beni kolayca içine çekmesini sağladı. Sokrates’in savunmasıyla başlayan ilk basamaklar, insanların gerçeği aramasına ve bilgelik yolunda ilerlemeleri üzerinden yoldaşlığı bizlere sunuyor. Yazarımız, Platon’un idealarını gerçek adaletin toplumsal yansımalarıyla buluştururken, Machiavelli’nin “Prens” adlı eseri ile diğer basamaklara geçiyor, ve sadece gerçekçi bir siyasi analiz sunmakla kalmıyor, aynı zamanda insan doğası ve güç ilişkileri hakkında derinlemesine bir anlayış sunuyor. Ve elbette, Spinoza’nın felsefesi, özgürlük ve akıl üzerine kurulu bir düşünce sistemini de işliyor. “Gerçek özgürlük, kendi arzularımıza ve duygularımıza değil, akıl ve erdem tarafından yönlendirilen nesnel yasaları takip etmektedir.” cümlesiyle, insanın içsel dünyasına ışık tutuyor ve felsefesinin önemini vurguluyor. Eserin son bölümü, Rousseau’nun toplum sözleşmesi kavramını ele alıyor. İnsanların doğal özgürlüklerini bırakarak toplum içinde birlikte yaşamak için ortak bir anlaşma yapmaları gerektiğini vurgulayan bu kavram, günümüz demokratik kurumlarla, siyasi aktivizmle ve toplu sözleşmelerle bağlantılı olarak ele alınıyor. Yazarın kalemi ise, bu muhteşem eseri daha da anlamlı kılıyor. Siyasal düşünce felsefesi alanında derinlemesine bir yolculuğa çıkmak isteyen herkese, bu eseri gönül rahatlığıyla tavsiye ederim. Şimdiden iyi okumalar dilerim.

Sokrates'ten Rousseau'ya Politika Felsefesi TarihiEfe Baştürk · Fol Kitap · 05 okunma

·

160 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.