Ne garip...
Bazıları yarım kalmaktan korkar, bazıları yarına kalmaktan... Her ikisinde de "ötesini yaşa(ma)mak" kaygısı tükenmez...
Ne garip...
En son ne zamandı yarın? Sen sor, ne manaydı yarım? Ne çok sus'amışsın susmalara...
Yüreğim Yâr,
Yar yüreğim...
Geçit vermez bilirsin, hem neylerim... Heyhât.!
Ne garip...
Yarım kalmak ecir'dir cân'a desem, divâne dersin... Yarım ile yarın arası ızdır/âb'dır cân'a desem , meydâna gir'mezsin... Gurbetlik ile gariplik azb'dır cân'a desem, başka bir serencâma yol sür'ersin..
Ne garip..
Aşk mıydı âşıkı devşiren, aşık mıydı aşkı bu hâle getiren... Heyhât! Öylece duruyorum, duruluyorum... Ne hikâyettir kalemin sır'landığı, ne şikâyettir âlemin sus'landığı... Öylece dürülüyorum evvelinden evime, hitâmından hirâ'ma...
Ne garip...
Yarım kalanlar yarınları unutuyor, yarına kalanlar yarımlara umutlanıyor....
Ne garip...
Garip ki; ikisi de değil....
Heyhât!
Ne gerek var ki sırr'ı ifşâ..
Yol nasıl gurbet, yolcu nasıl garip..
Son de'mim (h)/(y)üzünden...
Nişânı bilinmez ne garip,
Heyhat!
Ki insan bilmez ne garip..
İşittin mi?
Sus'tuklarımı...
Bak süzülüyor aşk suyu şol yâr'ından...
// Yusef Masadow //
·
504 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.