296 - Ben bu kitaba tuhaf bir erkeğin hikayesi demezdim. Tuhaf bir erkeği anlatma vaadinde bulunan tuhaf bir kadının hikayesi derdim. Leyla Erbil bu son kitabında kendi üslubuyla, kendine özgü tekniğiyle: o şiir biçimindeymiş gibi görünen ama aslında düzyazı metni içeren tekniğiyle bize bir hikaye anlatmış. Anlatım tekniğinin “tuhaflığından” kaynaklı olduğunu düşünüyorum, zaman zaman sayfalar ilerlerken bağlamdan koptuğumu fark ettim. Bu anlarda geriye, koptuğum noktanın başına dönmek yerine devam etmeyi tercih ettim. Hikayede ömrünün son yıllarında içinde bulunduğu (bulunduğumuz) toplumsal olayların çokça etkisinde kaldığını gizleme ihtiyacı duymamış veya yaşananlara dair kendi hislerini okurun gözüne sokmaktan çekinmemiş. Kitabı okumaya başlarken bir tür beklentim vardı. İsminden de kaynaklı olsak gerek, Tuhaf Bir Kadın’ın yıllar sonra gelmiş olan devamı veya başka bir perspektiften anlatımı gibi düşünmüştüm. Öyle değilmiş. Bir kadının bir türlü mutlu olamadığı, evli olmalarına ve beraber yaşıyor olmalarına rağmen hayatlarını bir türlü kesiştiremedikleri kocasını anlatışını, “bakın şimdi size tuhaf bir erkeği anlatacağım” diye sürekli vurguladığı erkeğini anlatışını okuyoruz. Bunu yaparken de çokça Gorgo’dan bahsediyor Leyla hanım. Gorgo kim mi? Gorgo bazen bir şahıs, bazense bir fikir. Gorgo belki de tüm negatif özelliklerin bünyesinde vücut bulduğu birisi. Leyla hanım sıkça “ah şu Gorgo’dan kurtulabilsek, her şey çok daha güzel olacak” vurgusu yapıyor, yarınların daha güzel olmasının tek yolunu buna bağlıyor ama bense bu hususta ona katılmıyorum. Gorgo yok olsa bile düşüncesi bu topraklardan yok olmayacak, başka şahıslarda, benzer fikirlerde yeniden ve tekrar tekrar yaşamaya ve yaşanmaya devam edecek. Leyla hanım 2013’te aramızdan ayrılmasa ve bir 10 küsür sene daha yaşasaydı belki onun da düşünceleri zaman içerisinde değişecek, umut ışıkları bir bir sönecekti, kim bilir?

Tuhaf Bir ErkekLeyla Erbil · İş Bankası Kültür Yayınları · 2021641 okunma

·

54 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ahmet Ceran