Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
"Ve kim bilir bu sararmış, dökülmüş toprakların siyah ve katı sinesine bırakılan bu vücutlar muharebeye nasıl bir geriye dönmek ümidi ile girmişlerdi..." Toprağında binlerce şühedanın ebediyet uykusunda yattığı Çanakkale... Sadece şehit bedenlerini değil aynı zamanda ortak bir amaç uğruna ruhunu teslim etmiş kahramanlarımızın hayat hikayelerini, sevdalarını, hüzünlerini, hayallerini de saklıyorsun... Ne mutlu bize ki, imkânlar dahilinde yazılıp çizilmiş, günümüze kadar ulaştırılabilmiş bazı vesikalar sayesinde biz de onların gözünden, bu destana farklı açılardan bakabiliyoruz. Bunlardan biri de Teğmen İbrahim Naci sayesinde oldu. Çanakkale Savaşı'nda Kerevizdere Muharebesi'nde şehit düşen İbrahim Naci'nin 29 günlük tuttuğu defter bizlere Çanakkale Savaşı Harp Malzemeleri ve Belgeleri Koleksiyoneri Seyit Ahmet SILAY sayesinde ulaştırıldı. 24 Mayıs 1915 Pazartesi günü tutmaya başladığı ve 29 gün sonra şehit olduğu yine bir Pazartesi gününe yani 21 Haziran 1915 tarihine kadar devam ettiği ve acı hatıralarını kaydettiği günlüğüne ailesinin adresini yazarak başlaması ve "Fakat bilmem bu satırları ailem okuyabilecek mi? Defterim oraya kadar gidecek mi? " diye tereddütlü bir şekilde yazmaya devam etmesi onun cepheye gidip geri dönememek, sevdiklerinden ayrı kalıp onlarla bir daha görüşememek korkusu içinde olduğunu bize gösteriyor. Evet kendi dönemedi ancak duygu ve düşüncelerini, özlemlerini, hayallerini, en mahrem sırlarını kaydettiği defterini ailesine ve milletine emanet etti. Cepheye ulaşana kadar geçtiği yerlerde üzerinde hiçbir işaretin olmadığı mezarlar görünce kendisininde şehit olduğunda böyle kuru bir ağaç dibinde terk edileceği endişesine kapılan şehide, sonradan defterini okuyan komutanı Yüzbaşı Bedri Efendi cevap veriyor: "Sen ve emsalin ölmediniz, bir iki kazma darbesiyle oyulmuş bir çukura gömülmediniz; siz büyük Türklüğün, Müslümanlığın sinesinde hürmet ve saygıyla yaşayacaksınız!" Yüzbaşı Bedri Efendi'nin duygu dolu düşüncelerinin de yer aldığı kitap son olarak onun da Zığındere Muharebesi'nde şehit düştüğünü kaydeden imam Mustafa Memduh ve katip M. Atıf'ın notuyla son buluyor. Kitabın son sayfalarında günlüğün fotoğraflarını da görmek mümkün. Bu günlüğü yazan, bu kitabın varlığını Seyit Ahmet SILAY ile paylaşan, çeviri aşamalarında yardımda bulunan (Dr.Lokman ERDEMİR) her kimin emeği geçmişse hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim. Bu topraklar üzerinde yaşayan herkesin okuması gereken bu kitabı şiddetle tavsiye ediyorum.
Allahaısmarladık
Allahaısmarladıkİbrahim Naci · Yeditepe Yayınevi · 2021445 okunma
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.