Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

2024 Yerel Seçimlerinin Kısa Bir Analizi
Şüphesiz 2024 yerel seçimlerinde Akparti kaybetti. Saadet, Gelecek ve Deva sıfır çekti. İyi parti önemli bir başarı sağlayamadı. Dem çok oy kaybetti. Yeniden Refah partisi önemli bir başarı kazanmadı… Akparti ve Saadet partisine küsenlerin oylarını aldı. Chp’nin de önemli bir başarısı yok. Yaldızlı yalanlar ve reklâmlara kanan halk kesiminin geçici teveccühü… Milletin mesajları: Bundan sonra Akparti sakın develüasyan yapmasın, hayat pahalılığını önlesin! Develüasyan Enflasyonu uçururuyor piyasayı allak bullak ediyor. Baştan ihracatı artırır gibi görünüyor. Sonra üretim maliyetleri arttığı için ihracatı da ithalatı da mahfediyor. Üç büyük devalüasyon yapıldı. Döviz ve piyasa uçtu enflasyon korkunç seviyelere çıktı. Emekli maaşları asgari ücrete ve memur maaşlarına göre çok düşük kaldı. Elbette Korona hastalığı halkı iki üç yıl evlere hapsetti üretim durma noktasına geldi. Ukrayna Rus ve İsrail’in savaşları, dünya çapında fiyat dengelerini bozdu. Türkiye’de görülen büyük yıkımlara mal ve can kayıplarına yol açan deprem hasarları ve yapılan büyük yatırımların da enlasyonda payı büyük. Fakat halk bütün faturayı iktidara kesti. Kimse; “3. Köprüyü, Çanakkale köprüsünü, Körfez Osmangazi Köprüsünü, Marmara oto yolunu, onlarca havaalanını, her ile yapıllan Şehir hastanelerini, her ile açılan üniversiteleri, bölünmüş yolları, tünelleri Türkiye’ye çağ atlatan İhaları, Sihaları, Tankları Uçakları, Roketleri, Togg’u… Daha pek çok pahalı yatırımı hangi parayla yaptın?” diye sormuyor. Yine kimse: “Uzaya hangi parayla gittin?” demiyor? Bir hasta için doğudaki bir ilimizin en ücra köyündeki ağır hastayı ambulans uçak gidip alıyor, doktora yetiştiriyor. Bunu da kimse sorup araştırmıyor. Elbette bu ve buna benzer büyük yatırımlar enflasyonu azdırıyor. Ama yapılmaları yüzde yüz gerekli şeyler… İnsanlar bunları görmek yerine patates soğan fiyatlarıyla ilgilenmeyi tercih ediyor… …………………. Şu misali vererek konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayalım. Akıllı ve çalışkan bir çocuk okuldan eve gelirken, bir fırtına kopuyor. Çocuk düşerek yaralanıyor. O arada markete girerek, annesinin tembihlediği evlererinin zaruri alışverişini yapıyor. Ağzı yüzü kan içinde eve geliyor. Eğer anne akıllı bir kadın ise: Çocuğuna sormadan, “Yavrum fırtınadan dolayı düşmüşsün. Keşke hiç alışveriş yapmadan eve gelseydin! Belki bu kadar canın yanmazdı…” diyor. Eğer anne ahmak bir kadın ise: Çocuğuna sormadan, “Evlâdım neden düştün? Niye dikkat etmedin? Neden alışveriş yaptın?” diyor. Çocuğu dövüyor… ……………….. Üstelik Akparti teşkilâtı çalışmadı. İktidar olmanın verdiği rehavetle gevşedikçe gevşedi. Akparti ilk kurulduğu yıllarda Kadın kolları, gençlik kolları harıl harıl çalışıyordu. Her hafta tarihi ve turistik yerlere geziler; halka ve gençlere konferanslar düzenleniyordu. Hani gençlik ve kadın teşkilâtlarının faaliyetleri nerede? Hangi gezileri yapmışlar, hangi konferansları düzenlemişler. Hangi ev ve apartmanları ziyaret etmişler? Ne kadar yeni üye kaydetmişler? Akpartinin parası mı yok? Bir tek Erdoğan’ın gayretleriyle bu işler olmuyor. ………………… Ödemeler Dengesi Nasıl Sağlanır? Tüketime dayalı politikalar terk edilmeli ve israf önlenmelidir. Ödemeler dengesi sağlanmadan faiz ve döviz düşmez. En iyi çare ihracata dayalı kaliteli ve verimli üretimden geçer. Çöpler bir kullanımlık mallarla dolu… Türkiye artık bu kısır döngüyü kırmalı dünya çapında kaliteli mallar üretmeli; Türk Malları dünyada kalite madalyaları kazanmalıdır. Bak o zaman ihracat nasıl artıyor. Ödemeler dengesi nasıl düzeliyor? İhracat artınca döviz ve faiz nasıl düşüyor! Kaliteli üretim olmadan ihracat artmaz. İhracat artmadan döviz faiz ve enlasyon düşmez. Ancak iktidardakiler kaybeder. Çöpler bir kullanımlık mallarla dolu. Sıkı bir denetimle çürük mal üreten kuruluşlar önce uyarılmalı uyarıyı dikkate almayanlar kapatılmalıdır. Devlet sürekli kalite yarışmaları düzenlemeli, kaliteli ve verimli üretim yapan işletmeleri ödüllendirmelidir. Lüks ve pahalı ithalat vergileri yükseltilmeli gerekirse yasaklanmalı Türkiye ithalat çöplüğü olmaktan kurtarılmalıdır. Piyasa ve fiyat denetimleri sık sık ve düzenli yapılmalı ekonomi düzeltilmelidir. Fiyatı aşırı artan mallara karşı ithalat silahı kullanılmalıdır. Akparti hızlı bir özeleştiri yapmalı… Akparti hızlı bir özeleştiri yapmalı gerçekçi ve akıllı tedbirler almalıdır. Aksi takdirde dış güçlerin kontrolünde olan muhalefet iktidara gelirse kısa sürede her şeyi tahrip eder. Hızla gelişen savunma sanayimizi yok eder, İha’lar, Siha’lar, Tanklar, Toplar, Roketler… Tüm üretim durdurulur. Eskiden Kayseri uçak faprikasını kaşık çatal fabrikasına çevirdikleri gibi yapar. Daha da kötü yapar. Petrol ve doğalgaz aramalarını iptal eder. Kısa sürede tekrar İmf’den borç alırız. Gelecek nesiller borca batar. Geçenlerde bir muhalefet partili aynen şunu söyledi. “İlk işimiz Akkuyu Nükleer Santralini kapatacağız!” dedi. Halbuki Akkuyu Nükleer Santraline 30 milyar dolar civarında yatırım yapıldı. Türkiye’nin dörtte bir elektriğini üretecek. Akkuyu gibi daha üç tane daha nükleer santral yapılarak Türkiye tamamen dışa bağımlı olmaktan kurtulacak. Dikkat edelim: İttihatçılar, Balkan Savaşı sonucunda Makedonya, Kosova, Batı Trakya, Selanik, Girit, Ege Adaları gibi önemli topraklarını kaybetmiştir. İttihatçılar o zaman İngiltere’nin kontrolü altındaydı. Osmanlı devletini yıkmakla meşguldü. Şimdiki muhalefet İttihatçılar’ın devamıdır. Eğer Muhalefet İktidar Olursa… Muhalefet iktidar olursa; Aynen Osmanlı Devletininin son zamanlarında iktidara gelen İttihatçılar’ın yaptığından daha kötüsünü yaparak Türkiye’yi yer bitirir. Ne devlet kalır, ne millet kalır… Suriye ve Filistin halkından da kötü oluruz. Suriye halkı Türkiye’ye geldi, Irak’a gitti, Ürdün ve Mısır’a, başka ülkelere gitti… Bizim gideceğimiz hiçbir yer yok. Türk halkını, ne Yunanistan, ne Bulgaristan, ne Rusya, ne Gürcistan, ne Ermenistan ne İran kabul eder… Aklımızı başımıza alma vaktidir. Bir şeyi yapmak çok zor fakat yıkmak çok kolaydır. Tıpkı milyonlarca ağaçtan oluşan bir ormanı yetiştirmek en az yüz ikiyüz sene sürer. Fakat bir kiprit o güzelim ormanı, üç günde yok eder. Hoşça kalın, dostça kalın, Âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ’ya emanet olunuz efendim!
·
135 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.