Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tekrar öpmek için kaydı. Sıcak nefesi kulağını okşuyordu. “Şimdi seni tepeye çıkaracağım.” “Hayır!” Luke üzerinden kayarken omuzlarını tutup, durdurmaya çalıştı ama o gücü bulamadı. Luke bacaklarının arasına yerleşti. “Evet, Vivian. Sonra da sana sahip olacağım çünkü artık duramam.” Vivian güldü, sesi neşeliydi. “Olabilirsin,” “Cömertliğini seviyorum.” Luke’un kanı damarlarında coşkuyla akıyordu. Vivian’ın dilindeki tadı ve erotik iniltileri onu hiçolmadığı kadar sertleştiriyordu. Vivian’a duyduğu cinsel açlık yabaniydi ve bunca zamandır sürdürdüğü kontrolünden artık eser yoktu. Vivian’ın gözü korkmuş hâli kendisini rezil bir adam gibi hissetmesine sebep olmuştu. Ama sonra likit gümüş bakışlarıyla onu esir almış, bir daha yapmasını söylemişti. Bacaklarına yayılan sarsıntıları hissederek, tekrar tekrar yaladı. Vivian’ın soluk alış verişleri daha hızlı ve daha yoğundu. Zirveye ulaştığında çığlık attı, Luke’un kafasını bacaklarının arasında sıkıştırdı. Vücudunun onu kavradığını hissederek parmaklarını Vivian’ın içine soktu. Uzun bir soluk verdi. Bacakları ve kolları gevşeyerek yatakla bütünleşti. Canını yakmaktan korkuyordu hala, ama rahatlamış ol9 9 ması birleşmelerini kolaylaştırabilirdi. Üzerine çıkıp, alnından, burnundan, çenesinden öptü. “Seni seviyorum.” “Ben de,” diye fısıldadı Vivian. Luke gülümsedi ve parmaklarının tersiyle yumuşak yanağını okşadı. O da bir gün o iki kelimeyi söyleyecek miydi acaba? Belki de duymasına gerek yoktu, gözleri anlatıyordu. îçine girmeye hazırdı ama önce uyarmalı mıydı emin değildi. Bir kez daha öptü ve dudakları dudaklarındayken ileri doğru atıldı. Kaskatı kesilen Vivian ağzını çekti. “Aman Tanrım! Tanrım, bu...” Eliyle ağzını kapattı ve kocaman gözlerle Luke’a baktı. Luke hareket etmiyordu. Izdıraplı nefesi saçını havalandınyordu, içinde olmak muhteşemdi ama zevki için acı çekmesinden nefret ediyordu. Şakağından öptü. “Üzgünüm, sevgilim. İlk seferde acıyacak ama sonra acımayacak, söz veriyorum” Vivian başını iki yana salladı. “Ben iyiyim. Bu sadece bir parça... sarsıcıydı.” “Korkunç bir yalancısın.” Çenesini kaldırdı. “Yalan söylemiyorum. Lütfen devam et.” Gülümsemesi zorlamaydı ama cesaretini de takdir ediyordu. Nazikçe, geri çekildi ve sonra bir kez daha içine girdi. Hareketi tekrar ederken Vivian iç çekti ve gözlerini kapattı. Elleri kalçalarını okşadı. Gerginliği gittikçe azalıyordu. “Kalçalarını benimle birlikte hareket ettir,” diye fısıldadı. Daha derine girdiğinde, Vivian onu karşıladı ve bir kez daha iç çekti. Öpmeyi bırakıp bir kez daha girdi. Vivian çabucak hareketlerine uyum sağladı ve çok geçmeden Luke Vivian’ın içinde kaybolmuştu. Yumuşak iniltileri Luke’un içini hazla dolduruyordu. Vivian vücudu ile sevgisine karşılık veriyordu. Parmakları sırtına saplandı, daha da derine girmesini istiyordu. Kafasında tekrarlayan bir kelime dışında hiçbir şey düşünemiyordu. Sen. Bunca zamandır aradığı şeyi bulmuştu. Vivian onun yol gösterici yıldızıydı. Her zaman yaşamayı istediği hayata önderlik ediyordu. Umudu, en derin arzuları ve kaderiydi. “Benimsin,” diye mırıldandı la petite morta2 ulaşmadan biraz önce. Bu ana teslim oldu, geçici ölümünü kucakladı. Sevgili Vivian onu tekrar hayata getirirdi.
Sayfa 134
1 artı 1'leme
·
93 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.