Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

172 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bir Fahişeden Öğreneceklerimiz
Bir yazarın yazarlık evresinde kendisiyle birlikte eserlerinin de zamanla dönüştüğünü hepimiz biliriz. Yazım sürecinin ne kadar sancılı veya kolay olduğunu görme şansımız olmasa da yazarın zamanla şekillenen üslubu, ilk eserlerine nazaran son yazdıklarında daha açık ve eleştiriye de hazır halde olur. Geçirdiği tüm dönüşüm gözlerimizin önünde akar gider. Yalnızca öğrendiklerini değil öğrenmeye çalıştıklarını da okuruz. İlk romanı Şık ile adını yazın dünyasında yavaş yavaş duyurmaya başlayan Hüseyin Rahmi, aynı yıl içerisinde kısa sürede yazdığı Mürebbiye ile henüz okula yeni başlamış bir çocuğun dünyayı tanımaya, anlamaya ve anlamlandırmaya çalışması gibi, öğrenmeye oldukça istekli hâlde birtakım gençlik birikimlerini gösterme çabasındadır. Temelini sağlam atmanın peşinde ve gittikçe şekillenen düşüncelerinin parçalarını görürüz Mürebbiye'de. Dönemin bilim ve sanat dili olarak -medeniyetin kaynağı- Fransa'yı tanımak, eserlerini yakından takip etmek o dönem yazarları için önemli bir koşul olarak sayılırdı. Batı dünyasını anlayabilmek, ülkesinin yenileşme hareketlerini savunan bir sanat camiası için şüphesiz temel düsturdu. Bu yüzden Tanzimat ve ileri dönem romanlarında bu gibi noktaları olağan karşılamak gerekir. Benzer konuların farklı insanlar tarafından yazılması sanki her gün aynı yemeği yemek gibi sıkıcı bir hissiyat uyandırabilir insanda. Tarihsel altyapısıyla birlikte yazarların sahip olduğu hayal alemini, mizaçlarını tanımaya başladığımızda, yenileşmeyi gerekli gören bu insanların eserlerine doğru değerlendirmeler yapabilme olanağına sahip oluruz. Şüphesiz adının geçtiği her yazıda, mizah ile ilgili unsurları kullanmayı seven bir insan olduğunun da altı çizilir Gürpınar için. Öğretmeyi amaçlıyorsa karakterlerinin uslu, görgülü insanlar olması beklenemez. Beklense dahi bizim için sürprizleri olduğu gayet açıktır çünkü Gürpınar bir fahişenin başını da yakabilir; alafrangalığa ilgisi yüzünden hayatı sefalete sürüklenen bir adamı türlü oyunlarla rezil de edebilir. Eğer sefil bir yaşama sürüklenecekse karakterimiz, öncesinde Gürpınar'ın iplerinden kurtulmaya çalışmalıdır. Sanki kendisi bir kuklacı; kaleminden dökülen her insansa iplere dolanmış birer kukladır. Onları yaratmak da yönetmek de yazarın elindedir ve o bu özgürlüğünü edebiyatı, sanatı anlama biçimiyle; aynı zamanda kendine has üslubu ile bizlere gösterir. Karakterlerin yaşadıklarına ne kadar gülünebilir bilinmez ancak perde arkasında öğreneceğimiz şeylerin çeşitliliği ile hayran kalacak; yaşadığı dönemde adından sıkça söz ettirmiş bu yazarımızın daha öğrenmemizi istediği çok şey olduğunu keşfedeceğiz.
Mürebbiye
MürebbiyeHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20187,5bin okunma
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.