Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

968 syf.
·
Puan vermedi
·
99 günde okudu
Yaşayan ya da ölü herhangi biriyle bir akşam yemeği şansınız olsaydı kimi seçerdiniz, sorusu vardır ya, benim buna cevabım -edebiyat alanında- Edgar Allan Poe olurdu. Onunla hayat, zihinsel hastalıklar ve din üzerine sohbet etmek isterdim. (Abim ne kadar bilgili olsa da İslam hakkında onlarca dezenformasyona sahip, iyi bi' tartışabilirdik.) Onun acılarını dinlerdim. Matematik ve mantık kuramlarını anlatması için onu cesaretlendirir, güncel farkındalıklarla yanlışlarını kibarca düzeltirdim. 2040'taki ABD başkanını çok merak ediyor olmasına rağmen kısa akşam yemeğinde bir dakika bile siyasetten konuşarak değerli vakti ziyan etmek istemezdim. Ya da ikimiz de zihinsel olarak biraz tuhaf, biraz sıkıntılı olduğumuzdan sessizlik içinde geçerdi yemek, bilemiyorum. Külliyatını okumak istediğim çok yazar yok, şu an için Dostoyevski ve Poe belki. Bir dostu tanır gibi tanımak, şu tuhaf ve hüzünlü adamı anlayabilmek için uğraş vermeyi seviyorum. Tüm hikayelerini okuduktan sonra bütünlüklü olarak tanıyorsunuz onu, sonra hayat hikayesine yavaş yavaş hakim oluyorsunuz. Fikirlerini, korkularını, ön yargılarını bilmeye başlıyorsunuz. Poe, her ne kadar korku edebiyatı ile adı bağdaşsa da tüm bunların ardında soğukkanlı bir dahi. Bir bilim insanı. Edebiyatın Leonardo da Vinci'si benim deyimimle. Altına imzasını attığı birçok ilk var. Onun amacı hiçbir zaman didaktik olmak olmadı. Sizi ürkütmek, düşündürmek, güldürmek, şaşırtmak, afallatmak istedi belki ama size ne yapmanız gerektiğini asla söylemedi. Tek kelimeyle "garip" biri. Hakiki yalnızlığı tecrübe etmiş biri olduğunu düşünüyorum. "Alone" şiirini ne zaman dinlesem içim ürperiyor, dizelerinin arkasında onları yazdırmaya mahkum eden zalim bir hayat olduğu bilinciyle. Herkese meydan okuyor. Eleştirdiği insanların diline bürünerek küçümsüyor onları. Eleştirilerine hedef olanlarda bile görmeyi umduğu bir zekaya dair yazıyor. Tabii bana Poe'yu orijinalinden okumak yakışırdı... Ama okuyamadım çünkü adamın kelime dağarcığı o kadar geniş ki, hayatımda daha önce rastlamadığım sıfatlar, isimler ve zarflarla karşılaşıyordum ve sözlüğe yönelmekten sayfaları bir türlü çeviremiyordum. Edgar Allan Poe Bütün Hikayeleri benim baş ucu kitabımdı -gerçek anlamıyla-, uyumadan önce rastgele bir hikayesini okuyordum. Kabuslarıma malzeme olsun diye değil, kabuslarımın malzemeye ihtiyacı olduğu söylenemez, kitabı yavaş yavaş ve üzerine düşünme imkanı bırakarak okumak için. En sevdiğim hikayesi "Şehrazat'ın 1002. Masalı" olmalı. Poe 1001 Gece Masallarının diline bürünüp görünüşte büyülü gibi gelen olayları aktarıyor. Sonra her birini yazar notlarıyla açıklıyor: Her biri bilimsel olarak açıklanabilen ve daha önce yaşanmış olaylar. İnanılmaz bir hikaye çıkıyor ortaya. Dupin üçlemesini de hayranlıkla okudum. "Morgue Sokağı Cinayeti" ilk dedektiflik öyküsü olma ünvanını elinde bulundururken "Marie Roget'nin Sırrı" hikayesi Poe'ya olan saygımı katbekat artırdı. Abim sadece gazetelerden okuduğu katili bulunamayan cinayeti ancak mekanı değiştirerek hikayesine konu ediyor ve hikayesinde cinayeti kimin yaptığını çözüyor. Yıllar sonra olaydaki tanıklardan birinin yeni bir itirafı ile katil saptanıyor. Ve anlaşılıyor ki Poe cinayeti doğru çözmüş! Serinin (maalesef) son hikayesi "Esrarlı Mektup" da oldukça etkileyiciydi, hikayeyi okuduktan sonra üzerine yazılanları okumak lazım kesinlikle. Peki neden yüzlerce sayfa, beyazların kürk ticareti yapmak adına avlanma turlarına çıkmasını ve bu "cesur maceraları"nda "barbar" yerlilerden köşe bucak kaçmalarını okudum? Buna ne gerek vardı... Neden atlamadım, neden hepsini okudum, NEDEN? Kitapları tamamen okumak zorundaymışım, hayatım buna bağlıymış gibi hissediyorum çoğu zaman. Siz gönül rahatlığı ile şu hikayeleri geçebilirsiniz: Julis Rodman'ın Günlüğü, Astoria ve Nantucketlı Arthur Gordon Pym'in Öyküsü Bölüm 20'den sonrası. Şu kocaman kitap bitti yahu. Üzerine yazılanları okumak lazım şimdi, dediğim gibi. P.s.: Notları sona koymak hangi akıllının fikriyse kulakları iyi çınlamış olmalı. Ona saydıranlar kafilesine dahildim. Bu kitap kadar başına taş düşmediyse bugüne kadar, iyi.
Bütün Hikayeleri
Bütün HikayeleriEdgar Allan Poe · İthaki Yayınları · 20142,207 okunma
·
174 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.