Yine bir şiir kitabı incelemesi ile karşınızdayım.
Cümlelerimi yazmadan önce şairin, şiir hakkında şu dizesini kesit olarak yazacağım;
...
“Mutluluk şiire yakışmaz,
bazen okunan şiirin altını
tuttuğun kalem değil,
gözyaşın çizer.”
...
Öncelikle hepimizin bildiği ama unuttuğu şiir türlerinden bahsetmek istiyorum bu inceleme de;
•Lirik Şiir: İnsanların duygularına hitap eden...
•Dramatik Şiir: İnsanda acıma ve hüzün duygularını ön plana çıkarmayı amaçlayan şiirler...
•Pastoral Şiir: Doğanın sahip olduğu güzellikler, tabiat sevgisi...
•Epik Şiir: Savaş, yiğitlik, kahramanlık ve vatan sevgisi olan...
Kitabı okurken dikkat ettim de, bu türlerin hepsi içinde yer alıyor. Sadece bir konuya değinmeden, üç türü de ele alan şairimiz kitabın gerçekten hakkını vererek bizlere sunuyor.
Bir önce ki incelememde de belirttiğim gibi;
Şiir yorumlamak, roman yorumlamaya benzemez.
Çünkü şiir de herkesin farklı tekniği, farklı kafiyesi, farklı dizeleri, farklı nazımı vardır; ahenk ve uyumunu yakalaması çok zordur.
Ve bu kitap bu uyumu o kadar güzel yakalamış ki...
Yazmaktan çok duygu gerektirir. Duyguların vermiş olduğu hisler...en derin hisler...
Hislerimizin konuştuğu bizlere dönüş sağladığı, söyleyemediğimiz onca şeyin, kendimize bile itiraf edemediğimiz tüm duyguların tercümanı olmuş bu kitap.
Birçok dizesinde yaşanmışlık kokan bu kitap, acıyı, hüznü, gerçekleri, özlemi...kalbimize bir bıçak yarası gibi saplıyor.
Kendinizi bulduğunuz çok nokta olacak, (en azından benim öyle) Şairin ilk kitabına göre, bu gerçekten de kasvetli duygu yüklü...Tam hüzünleceksiniz ki tebessüm ettiğiniz bir şiir bile olacak. Yeter ki hissederek okuyun. Hissetmediğiniz sürece bu yazdıklarım hep boşa gidecektir.
Hiç mi kusur yok diyeceksiniz kitapta, evet var;
1- Önsözün olmaması, (Çünkü 
Her Şey Boş İse kitabında ki önsözünü çok beğenmiştim.)
2- Sayfa sayısının az olması ve kitabın çabuk bitmesi... :')
Eee bu da kitabımızın tuzu diyelim o zaman.
...
“Bir şeyi severken abartmayan insan var mı? Ben abartıyorum belki.. değecek şeyler için abartıyorsam bu beni mutlu etmenin en kısa yoludur.” Çünkü ben değer verdiğim için abartıyorum ve abartmaya da devam edeceğim güzel olan her şeyi :')
Kasvetli ruhuma eşlik eden, pencereme vuran yağmur sesine, toprak kokusu ile birleşen mis gibi kahve kokusuna da teşekkürlerimi bir borç bilirim. :')
...
Şiiri sevmeyen insanlar için Atilla İlhan'ın çok güzel cümlesi var; “Bazıları şiir sevmez, çünkü onların yaraları yoktur, yaraladıkları vardır.” Yaralamayın, şiiri sevin, sevdirin... Şiirdir sizlerin hislerinize tercüman olan!
Hislerinizden kaçmayın. Hissederek okuyun!
Sevgili 
Banksy sana söyleyeceğim şey ise Bukowski'den;
“Şiir yazmanın insanı uçurumun kenarına sürükleyen bir yanı var.” der...
-Sen uçurumun kenarında sürüklen, bizler (okuyucular) uçurumdan atlamaya razıyız.- :')
Şiir yazmaktan hiç vazgeçmeyeceğin kadar, ömrün uzun olsun.
Yüreğin de ki sihirli cümlelerin bol olsun.
Yazdıkça üzerimize umut serpiştirmeye devam et.
Yazdığın bir şiir ile de sonlandırıyorum.
...
Şiiri sevdikçe dikeni batar yüreğe…
Bazen iki satırla canlanır anılar
bazen yalnızca satırlar gözyaşlarını
bazen iki kelimeyle seversin eski günleri..
Aşkın nefes aldığı en uzun süreçtir şiir
Kazananı da kaybedeni de yoktur şiirin.
Bir gün sevdirir tüm hezeyanları
bir gün öldürür tüm umutları.
Geriye yalnızca yitik bir yürekten bağımsız bir gülümseme bıraktırır…
Kanatır,
ağlatır,
ve en güzeli yaşatır.
...
··
607 görüntüleme
Eminim ki bu güzel inceleme de güzel uzun yazılar gibi pek okunmayacak ama yine de benim için çok anlamlı ve harika bir emek var. Tespitlerin, kitabı anlatırkenki hislerin ve bazı şeyleri araştırman çok samimi ve hoş bir inceleme olarak geldi bizlere... Her şey için çok teşekkür ederim Mina 🌹
( ömrün uzun olsun kısmı hariç her kelimeyi beğenerek okudum 😇🎈)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.