“Biz Türkler bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz.” Türkler ve Tatarlar arasında tarih boyunca birkaç savaş yaşanmıştır. Bu savaşların sayısı net olarak belirlenmemiştir, çünkü tarih boyunca birçok farklı çatışma yaşanmıştır ve bazıları belgelendirilmemiştir. Ancak, Moğol-Türk döneminde Tataristan, Türk-Moğol bozkır halkları arasında çeşitli mücadelelere sahne olmuştur. Daha sonraki dönemlerde Osmanlılar ve Altın Orda Hanlığı gibi devletler arasında da çatışmalar yaşanmıştır. Bu savaşlar genellikle toprak, güç ve etnik çıkarlar üzerine odaklanmıştır. Ancak, tarih boyunca Türkler ve Tatarlar arasında da dostane ilişkiler ve işbirliği olmuştur. Yıldırım Bayezid'in yaptığı muharebeler ve fetihlerle kitap başlıyor. En önemlisi Timur'la olan muharebeyle devam ediyor. Yazar, Türk olmadığı için yazılanların içine yalan karıştığını düşünüyorum. Timur hakkında yazdığı bilgilerin doğru olmadığını düşünüyorum. Yine aynı şekilde Hz. Muhammed hakkında yazdıklarının da tamamı doğru değil. Açık söyleyeyim yazar Türk ve Müslüman düşmanı. Ben daha çok 1394-1427 yılları arasında kitapta bahsi geçen coğrafyaların sosyolojik yapısı üzerinde duracağım. Büyük ve küçük Eflak ve Erdel Hristiyanlık inancına bağlıdır. Erdel, yani bugünkü Transilvanya'nın o zamanki başkenti Hermannstadt'tır. Bulgaristan; Macaristan'la arasında demir kapı olan bölge, Eflak'ın karşısında olan bölge ve Tuna'nın denize döküldüğü bölge olarak üçe ayrılır. Başkentleri sırasıyla Vidin, Turnuva ve Kalaterka'dır. Şu anki Edirne o zamanki Yunanistan'ın o zamanki başkentidir. Aziz Demeter orada gömülüdür. Yine burası da Hristiyanlığın kök saldığı topraklardır. Ankara Bölgesi'nde o zamanlar Aramiler yaşamaktadır. Mezopotamya Bölgesi'nde Şia, Süryanilik ve Müslümanlık hakimdir. Kaf Bölgesi baharat zenginliği ve Hindistan'a bağlı ticaret yolu nedeniyle oldukça verimli ve zengin bir bölgedir. Bağdat'ta Arapça ve Farsça hakimdir. Semerkant'ta Arapça ve Farsça ile birlikte çok az Türkçe de konuşulur. Hindistan'da hayvan olarak fil, yiyecek olarak beyaz ve kırmızı biber meşhurdur. Bağdat'ta hurma yetişir ama o zamanın şartlarıyla çok verimli değildir. Ermenistan'ın önemli bölgeleri; Tiflis, Erzincan ve Karabağ'dır. İskenderiye yani şimdiki Hatay bir liman kentidir. Tatarlar ve Moğollar savaşçı milletlerdir. 1394-1427 yılları arasında, Tataristan'ın sosyolojik yapısı genellikle feodal bir yapıya sahipti, bu dönemde toplum genellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylülerden oluşuyordu. Tataristan'ın coğrafi yapısı, Orta Avrupa'nın doğusunda yer alan bir bölge olup, geniş ormanlar, nehirler ve bozkırlarla karakterize edilirdi. Bu dönemde, Moğol-Tatar yönetimi altında, Tataristan'da ticaret gelişmiş ve başkent Kazan önemli bir merkez haline gelmişti. İstanbul ve Karadeniz çevresinde Türkler, Rumlar ve Ermeniler bir arada yaşamaktadır. Beklentimi karşılamayan bir kitap oldu ama yine de genel kültür açısından okunabilir.

Türkler ve Tatarlar Arasında 1394-1427Johannes Schiltberger · İletişim Yayınevi · 199744 okunma

·

74 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Radikalizmin Mistik Önderi