Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

168 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Öncelikle pek umduğum gibi bir kitap olmadı. Bir roman değil; yazar orta sınıf bir savaşçıymış, efendisi öldükten sonra inzivaya çekilmiş, inziva sırasında bir katip yazarın düşüncelerini kaleme almış. Dönem hakkında ve Yamamoto'nun düşünceleri ve duydukları hakkında bilgi sahibi oluyoruz. -Batıl inançlar hat safhada. Savaşta yaralanıyorken atın pisliğini içip sağlıklarına kovuşuyorlar ya da sakinleşmek için tükürüklerini alınlarına, kulaklarına sürüyorlar vs. vs. -Kadınlara bakış açısını görüyoruz. Kadın dediğin iffetli olmalı, baba evinden asla çıkmamalı, gezmeye, tapınağa gitmemeli. Eğer birden fazla kız çocuğu olmuşsa bir ailenin ilk kız dışındakileri def edilse de olur. Hatta bir alıntı da şöyle bir ifade geçer: ''Yüzüyle gülenler korkaktır, kadınlar öyle güler.'' -Savaşçılık konusuna gelirsek, savaşçılar zihinlerini asla meşgul etmemeli. Sanata ilgi duymaları sakıncalı. Budist öğretilere ilgi duymaları sakıncalı. Ölümü ve yaşamı da düşünmemeleri gerekir. Ölümle ilgili günde sadece bir kez meditasyon yapsalar yeterli ve kendilerini ölüme alıştırmalılardır. Bireysel olmamalılar, sadece efendi var ve efendiye hizmet etmek. -Kitapta seppuku da oldukça fazla işlenmiş. Edo döneminde savaşmak yasak. İki kişi arasında kavga çıkar ve biri ölürse diğerinin de kuralları çiğnediği için seppuku yapması emrediliyor. Eğer kavgadan kaçarsa ailesinin adı kötüleniyor, kişi de korkak olarak nitelendiriliyor. Yine bir hizmetkar uygunsuz bir davranışta bulunursa, efendisi seppuku yapmasını istiyor ancak böyle adlarını temizleyebiliyorlar ve iyi anılabiliyorlar. Eğer yapmazlarsa hem yine de öldürülür hem de ailenin adını lekelerler. Kişi savaşçı ruhunu ya kavgada ölerek ya da seppuku yaparak dinç tutabiliyor. Kaçmak ya da kaçınmak hoş karşılanan bir eylem değil. Çatışma esnasında orada olmasa bile ucunda ölüm olduklarını bildiği halde çatışmaya dahil olmuş olarak anılmak isteyen bile vardı Yamamoto'nun anlatılarında. Aksi halde kaçmış gibi görünecekti çünkü. Yine aile adının temizlemek için intikam almak, intikam sonrası da intikam aldıkları ve kuralları çiğnedikleri için seppuku yapanlar da sık sık karşımıza çıkıyor kitapta. Değinmeden edemeyeceğim çevirmenin ön sözü mutlaka okunmalı. Özetle japonya'da savaşan beylikler dönemi diye bir devir yaşanıyor. (270 bağımsız beylik var.) Nobunaga Oda--- siyasi birliği sağlama hareketi başlatıyor ancak suikast sonucu öldürülüyor. Hareketi 2 kişi devam ettiriyor. Hideyoşi Toyotomi ve İeyasu Tokugava. Toyotomi Kore'ye askeri sefer yapıyor. Kore ve Çin'i istila etmek istiyor ancak başarısız oluyor. Yazarın bağlı olduğu ailenin kurucusu ise Kore seferleri sayesinde kendini kanıtlayan biri. (Naoşige) Daha sonra oğlu da gayet başarılı bir şekilde devam ettiriyor. (Katsuşige) Kore savaşı, Sekigahara iç savaşı ( Toyotomi ve Tokugava arasında olan bir savaş Şimabara isyanında yer alıyor. (hristiyanlara karşı) 3. bey Mitsuşige oluyor (yamamoto mitsuşige'ye hizmet ediyor. 4. bey ise Tsunaşige Çevirmen dönem hakkında yazardan daha ayrıntılı ve daha iyi bilgi vermiş de diyebiliriz. Teşekkür ediyorum kendisine.
Hagakure: Saklı Yapraklar
Hagakure: Saklı YapraklarTsunetomo Yamamoto · İthaki Yayınları · 2022528 okunma
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.