Nasıl anlatsam, nerden başlasam…… Uçuk kaçık, sert, kana susamış, kendi doğruları istikametinde pervasızca yaşayan ikizlerimiz Jack & Jill’in hayatı, hep zorluklar içinde geçmişti. Ve anlaşılan henüz çileleri dolmamıştı. Yüreklerinden çıkaramadıkları, peşlerini bırakmayan geçmişleri ile hayatlarının bundan sonrasına yön verecek bugünleri arasında sıkışmış hissetseler de, yapacak bir şey yoktu. Ne kadar zorlansalar da, hayatlarına devam etmeleri gerekiyordu. A.J’in itirafı ve sonrasında yaşadıkları, Jill’e bir darbe daha indirmişti. Çavuş’un inatçılığı tabii ki dik kafalı kızımız Jill üzerinde işe yaramamış, bir süre ayrı düşseler de, sonunda tekrar bir araya gelmişlerdi. Sonrasını düşünmeden çıktıkları yolculuk, A.J. için de Jill için de dramatik bir şekilde sona ermişti. Üstelik de yaşadıkları talihsiz bir tesadüf, Jill’in kalbinin beklediğinden daha fazla kırılmasına yol açmıştı. Yolculuk sırasında yaşananlara paralel anlatılan Jill’in geçmişi, özellikle de Luke’la ilişkisi hakkında öğrendiklerimiz, oldukça dokunaklıydı. Kitapta en sevdiğim bölümler onlardı diyebilirim şahsen. Jackson cephesinde de yeni şeyler oluyordu elbet. Geçmişinde tek gecelik ilişkilerin piri olan Jackson, durulmak için verdiği sözü tutuyordu. Ta ki AJ’in evine temizliğe gelen kırk yaşındaki bir çocuk annesi çekici Ryn’le tanışana dek. Ryn, haftada bir gün evlerine temizliğe gelmeye başladığı ilk gün kendisine evlenme teklif eden Jackson yüzünden çok zor anlar yaşıyordu. Jackson, çok etkilendiği Ryn’in peşini bırakmıyor, Ryn ise kendinden on yaş küçük ve çok çekici bulduğu bu adamın kendisiyle gerçekten ilgilendiğine, O’nunla bir ilişki yaşamak istediğine inanamıyordu. Yakın çevresi ve 21 yaşındaki kızı da bu durumu şaşkınlıkla karşılamıştı doğal olarak. Bu ikilinin bölümlerinde, Jackson’ın komik, rahat, kararlı tavırları ve esprilerini çok eğlenerek; Ryn’in geçmişte yaşadıklarını ise üzülerek okudum. İkilinin ilişkileri, yanlış anlaşılmalar, ateşli anlar derken bir dargın bir barışık ilerledi kitap boyunca. Serinin devamı da olduğu için hem Jill hem Jackson’ın hikayesi yarım kaldı maalesef. Hem de bizi oldukça merakta bırakacak şekilde. Devam kitabında akıbetlerini öğreneceğiz elbet. Bu kitabın dilini, anlatımını ilk kitaptan daha çok beğendim. Hem anlaşılırdı hem de oldukça espriliydi. Dil espriliydi ama, yaşananlar oldukça dramatik olduğu için bir an kahkahalarla gülerken, diğer an, boğazına bir yumru oturuyordu insanın. Jack ve Jill’in yanısıra AJ, Luke, Tom, Felicity, Drew ve Ryn’i de çok sevdim bu kitapta. Yani, oldukça zevkli bir okuma oldu benim için Günün Sonu. Sonuç olarak, okurken kimi zaman ağlayıp kimi zaman güldüğüm, karakterlerin yaşadığı tüm duyguları oldukça başarılı bir şekilde bana hissettiren, devamını da merakla okuyacağım bu kitabı, aksiyonlu, dramatik, romantik kitapları okumaktan hoşlanan 18 yaş üstü okurların da beğeneceğini düşünüyor(seri olduğunu belirterek), herkese keyifli okumalar diliyorum. Kitaplarla kalın. (alıntı) “ Kader gizemli bir kavram, bilinmeyen bir varış noktası ve çoğu zaman yürek burkan bir yolculuktu.” “En güzel aşk hikayeleri genellikle en trajik olanlardır.” “O(A.J.)’na yiyecek bir şeyler götürmeyi düşündü(Jill), ancak o hafta ölüme yaklaştığı tek bir olayın yeterli olduğuna karar verdi.”

Gecenin OrtasıJewel E. Ann · Nemesis Kitap · 202381 okunma

·

53 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

papirusktp