Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Altın Buzağı
Musa üç tektanrılı dinin inananları için İbrahim'den bile daha uygun bir rol modelidir. İbrahim ilk resul olabilir ancak eğer Yahudiliğin ve ondan türeyen dinlerin fikri kurucusu olarak birisinden bahsedilecekse o kişi Musa'dır. Altın buzağı olayı bölümünde, Musa Tanrıyla sohbet etmek ve Tanrının oyduğu taş tabletleri almak için ücra Sina Dağı'na tırmanmıştır. Bu sırada aşağıdaki (dağa dokunmamak konusunda kendilerini çok fazla frenledikleri için ölüm acıları içinde olan) insanlar hiç vakit kaybetmezler: Halk Musa'nın dağdan inmediğini, geciktiğini görünce, Harun'un çevresine toplandı. Ona, «Kalk, bize öncülük edecek bir ilah yap» dediler, «Bizi Mısırdan çıkaran adama, Musa'ya ne oldu bilmiyoruz!» (Mısırdan Çıkış 32:1) Harun herkesi altınlarını bir araya toplayıp eritmeye ve altın bir buzağı yaratmaya ikna etti. Bu yeni icat edilen tanrı için bir de sunak yaptılar ki herkes kurban vermeye başlayabilsin. Aslında Tanrının arkasından bu tür işler çevirmemeleri gerektiğini aylak aylak gezinen bir deliden daha iyi bilmeleri gerekirdi. Tanrı yüksek bir dağın tepesinde olabilirdi ancak nihayetinde her şeyi bilme gücü vardı ve infaz yapması için Musa'yı hızla göndermekte hiç vakit kaybetmedi. Musa ellerinde Tanrının On Emir'i yazdığı taş tabletlerle koştura koştura dağdan indi. Aşağı ulaşıp altın buzağıyı gördüğünde o kadar gözü döndü ki elindeki tabletleri fırlattı ve kırdı (Tanrı daha sonra kırılanların yerine yenilerini verdi ve bu sorun olmadı). Musa altın buzağıyı ele geçirip yaktı, toza çevirdi, bu tozu suyla karıştırıp insanlara yutturdu. Ardından Levi kabilesinde kendisine destek olan herkesin eline bir kılıç alarak mümkün olduğunca insanı öldürmesini emretti.¹ Öldürülen kişi sayısı üç bine kadar çıktı. Bunun Tanrının kıskançlık krizinin yatışması için yeterli bir rakam olmuş olduğunu umuyor insan. Fakat hayır, Tanrı henüz işini bitirmemişti. Bu korkunç bölümün son ayetinde Tanrı büyük katliamdan geriye kalan insanların üzerine bir veba salgını gönderdi, "çünkü onlar altın bir buzağı yapmışlardı, ki buzağıyı Harun yapmıştı." Çölde Sayım kitabı Tanrının Musa'yı Mudyanilere saldırmak üzere nasıl teşvik ettiğini anlatır. Musa'nın ordusu bir çırpıda tüm erkekleri köle yaptı ve ardından tüm Mudyani şehirlerini yaktılar, ancak kadın ve çocukları öldürmediler. Askerlerin bu merhametli tavrı Musa'yı çileden çıkarttı, tüm erkek çocukların ve bakire olmayan tüm kadınların öldürülmesini emretti. "Fakat, bir erkekle asla yatmadığı bilinen tüm kız çocuklarını kendiniz için canlı tutun.” (Çölde Sayım 31:18) Yani hayır, Musa modern ahlakçılar için çok iyi bir rol modeli değildi. Modern dindar yazarlar Mudyani katliamına nasıl bir sembolik ya da kinayeli anlam yüklerlerse yüklesinler, burada amaçlanan sembolizm kesinlikle yanlış yöndedir. Zavallı Mudyaniler İncil'i okuyan herhangi birinin de fark edebileceği gibi kendi ülkelerinde bir soykırımın kurbanıydılar. Yine de isimleri Hristiyan metinlerinde yalnızca şu bildik ilahide yaşar (aradan elli yıl geçmesine rağmen iki farklı minör makamda hâlâ ezberden okuyabildiğim bir ilahidir): Hristiyan, onları gördün mü Kutsal topraklardayken? Mudyani askerleri Nasıl etrafta sinsice gezindiler? Hristiyan ayaklandı ve onları cezalandırdı, Yenilmeden zaferler kazandı; Cezalandırdı onları Kutsal haçın erdemiyle. Zavallı, çamur atılmış ve katledilmiş Mudyanilerin sadece bir Victoria ilahisindeki evrensel bir kötülüğün şiirsel sembolleri olarak hatırlanmaları ne üzücü.
·
53 görüntüleme
Karvin okurunun profil resmi
1-ed.n. Mısır'dan Çıkış 32:27-29 (incil.info/YC/arama/Misirdan+Cikis+32:27-29): Musa şöyle dedi: "İsrail'in Tanrısı RAB diyor ki, 'Herkes kılıcını kuşansın. Ordugahta kapı kapı dolaşarak kardeşini, komşusunu, yakınını öldürsün." Levililer Musa'nın buyruğunu yerine getirdiler. O gün halktan üç bine yakın adam öldürüldü. Musa, "Bugün kendinizi RAB'be adamış oldunuz" dedi, "Herkes öz oğluna, öz kardeşine düşman kesildiği için bugün RAB sizi kutsadı."
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.