Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bir amaca ulaşması sürekli engellenen insanlarda ne gibi değişiklikler olur?
Otomatik depresifler: Bazı insanlar aşılamaz zorluklarla karşılaşınca içine kapanır ve depresyona girer. Bu gruptakiler her durumdan depresyon çıkarırlar! Bu insanları içlerindeki alıngan, kırılgan ve incinmiş bir çocuk yönetir. Dış engellerden bile kendilerini suçlarlar. "Ben ne yaptım da bana bunu yaptılar?" Olağan öfkeliler: Bu gruptakiler engellerle karşılaştığında agresifleşir ve çevresine şiddet uygular. Gariban ama gururlu, kesintisiz sinirlidirler. Sürekli söylenir, birilerini suçlarlar, öfkelerini ilgisiz kişilere yönlendirirler. Patronları zam yapmaz, gidip eşlerini döverler. Komplo teorisyenleri: Bu gruptakiler önlerine çıkan her engelde paranoya yapar, kendilerine komplo kurulduğunu düşünürler. Engeli nasıl aşacaklarını düşünmek yerine, o engeli yola kimlerin koyduğunu bulmaya çalışırlar. Engelleyen hakkında genellikle bilgileri yoktur ama 'niyet okuma' yoluyla birilerini suçlarlar. Ankara usulü politik analizlerde sık kullanılan bir tarzdır. Kısmetçiler: Bu grup ise karşılaştığı ilk engelde hemen kader/kısmetçiliğe yönelir. İstediğine ulaşamamışsa 'kısmetinde' olmadığı içindir. Yürekten inandıkları kısmet teorisini doğrulayacak bir olay yaşadıkları için çok da mutludurlar! Kararlı arılar: Azmin zaferine inananlardır. Denemekten yılmazlar. Sonuç alıncaya kadar ısrarla denemeye devam ederler. Kararlılığın ve ısrarın gücünün her şeye yeteceğini düşünürler. Kendini acındıranlar: Bu gruptakiler önlerine çıkan engelleri başkalarına kaldırtırlar. Bir engelle karşılaşınca hemen bir kahraman ya da kurtarıcı ararlar. İnsanların merhametini harekete geçirerek, onlardan istediklerini alırlar. Gariban kredisi kullanmayı, kendine acındırmayı iyi bilirler. Yetişkin kadınların erkeklerden yapması zor bir şey istediklerinde beş yaşındaki sevimli kız çocuğu sesi kullanmaları bile bu modele dayanır. Bir yol daha varlar: Bu gruptakiler esneklik sihirbazıdır. "Bir insanı hedefine götüren yol göklerdeki yıldızların sayısı kadardır," derler. "Bir yol olmadıysa diğeri olur", "Atımızı alan yolumuzu da almadı ya," atasözünden ilham alır, bir yol bulamazlarsa yol açarlar. Arabeskleşenler: İstediğini alamayınca küsüp mızmızlaşan, içe dönüp kendini dünyaya kapatan, alıngan ve her şeyi 'gurur meselesi' yapan arkadaşlardır. Aslında küstükleri şey karşılarındaki kişi değil, kaderleridir. İçlerinde daima dönen bir plak vardır: "Ben insan değil miyim/ Ben kulun değil miyim/ Tanrım dünyaya/ Beni sen attın/ Çile çektirdin derman arattın/ Beni sen kullarına oyuncak mı yarattın!" Kendine zararlılar: Bir engeli aşamayınca kendine zarar vermeye başlayanlardır. Kariyerinde hayal ettiği yere gelememiş bir sanatçının alkolik olması bu duruma örnektir. Uç bir örnek ise bazı fanatiklerinin konser sırasında Müslüm Gürses'e ulaşamayınca, kendilerini jiletlemeye başlamasıdır! Hayal dünyasına sığınanlar: Hayallerindeki hayatı yaşayamayınca, hayali bir hayat yaşamaya başlayanlardır. Bu kişiler 'sert' gerçekler tarafından engellenince, 'soft' hayallere sığınır. Gerçekle ilişkilerini askıya alıp, kendi hayal dünyalarında, kendi ideal ve engelsiz evrenlerini yaratırlar. Sonra da kendi iç dünyalarına iltica ederler!
·
64 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.