ilk kitaptan kısa bir hatırlatma yaparak başlıyorum inceleme yazıma. Serinin ilk kitabı Haşhaş savaş'ında savaş yetimi Rin'in evlatlık verildiği (zorla evlendirilmemek için )aileden uzaklaşmak için Sinegard askeri akademiye girişi ile başlamıştı. Daha ilk günden okuldaki en zengin ve güçlü öğrenci ile düşman olmayı başarabilmişti Rin. bu çekişmeyi okumak dinamik tutuyordu. Rin yavaş yavaş güçlerini anladı , Speerli olduğunu keşfetti, Altan'la bağı derken... Bir akdemi hikayesi okuyacağız diye düşünürken savaşın ortasında bulduk kendimizi. Rin şamanlardan oluşan Cike adlı bir suikast ekibi ile beraber yol alıyordu bu süreçte ve bu ekibi yeterince tanıyamadık ilk kitapta bence. Spolier içeriyor ikinci kitapta Cike ekibine daha çok yer vereceğine emindim. ve ilk kitap da zaten Cike ekibi ile başladı. beraberlerdi, gidecek yerleri yoktu, imparatoriçe ekibi federasyona satmıştı ve onlarda araştırma merkezini patlattıkları için vatan haini ilan edilmişlerdi. Çalıntı bir gemi ile açık denizdeler. 30 suikast yapacaklarına dair açık denizlerin korsan kraliçesi Moag ile anlaşma yapmışlar görev tamamlanınca ondan silah alıp imparatoriçeyi öldürmek tek amacı Rin'in. Bu arada Rin Altan'ın yasını tutuyor, kafası karışık tam süper kahraman triplerinde. Bi yandan hak veriyorum yaşadıkları kolay değil ama bir yandan da gücünün farkına var artık demekten yoruldum. 4. bölümde Kitay ile 5. bölümde de havalı bir giriş yapmasıyla Nezha hikayeye dahil oluyor ki gözüm yollarda kalmıştı:) yüzünün yarısı yaralı ve seramik bir maske ile kaplı ama hala karizmatik olması da hakkında ilk öğrendiklerimiz oluyor. Rin ve Nezha Ejderha hanedanına gidiyorlar ve Nezha'nın babası ile tanışıyoruz. Vaisra... ilk andan itibaren ısınamadığım karakter. Ortak amaçlardan bahsediyor cumhuriyet kuracağından ve imparatoriçeyi ancak sen öldürebilirsin diye de Rin'i yüreklendiriyor. Biraz eğitim ve haşhaşdan uzak durmasını sağlıyor ve Rin iyi hissettiği anda İmparatoriçe Su Daji'nin topladığı bir konseye sanki onu esir almış gibi darbe girişimi ile getiriyor. impratoriçe ve Rin yüz yüze konuşmaları , Rin'i uyarması ama o sırada da mühürlemesi... Kime güveneceğini bilemiyor Rin. Bir yanda Savaş lordlarını dize getirmek isteyen güçlü görünmeye çalışan impartoriçe diğer yanda cumhuriyet kurmak isteyen imparatoriçeyi devirmek isteyen Vaisra. Seçim şansını Vasira 'dan yana kullanıyor savaş hazırlıkları okuyoruz bolca ama sıkıldığımı söyleyemeyeceğim. Vaisra diyor ki; bir güçlü müttefik var ama şartları şu; Hasperyalılar gelecek yardıma ama seni incelemek istiyorlar Rin üzerinde yine deney mi yapacaklar diye aşırı sinir olduğum sayfalardı. Bir de ejderha hanedanı Vaisra'nın en büyük oğlu Jinzha'nın Rin'e hadi bakalım yeteneklerini göster demesi ve her cümlesi her hamlesi sinir bozucuydu. Sonu ise çok trajik... Su kaynaklarının zehirlenmesi ve nehir şamanı Cike üyesi Arastha 'nın ölümüne Rin benim kadar üzülmedi yemin edebilirim ama ispatlayamam:/ Kitay en aklı başında ve dengeli karakterdi. Bulduğu çözümler ile sürekli bir rahat nefes almamı sağladı. Rin'e kanat takması, ikisinin çapalanması, kolunu keserek harfler çizip nerede olduğunu öğrenmesi her biri kahramanca hareketlerdi. Kitabın sonlarına doğru Rin artık kendine geliyordu anlıyordu bir şeyleri. Altan'ın mızrağını demirciye verip yok et dediği sahne... yani, artık sonunda dedim. kurtul artık zihnindeki tutsaklıktan dedim. Nezha ve ejderha ile hikayesi cidden beklemediğim durum. Ama ters köşeyi de Nezha 'dan gelmesi. Vaisra'nın gerçek yüzü. Banji ve Suni'ye yaptıkları. :( Yanan Tanrı'ya geçmek için sabırsızım. Kitap aşırı akıcı ama çok karakter var zorluyor, çok dikkatle okunmazsa hikaye hemen karmaşık hale gelebilir sanki. Herkese tavsiye edemem ama yazar bence başarılı.

Ejderha CumhuriyetiR.F. Kuang · İthaki Yayınları · 2022457 okunma

·

71 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Pınar B.