Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

296 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
"Kendine huzurlu evler inşa edebilmiş olan insanlar asla birilerinin evi olmak istemezdi".. Bu cümle bile kitabı anlatmaya yetiyor bence. Yazar ile ilk bu kitapla tanışmış oldum ve kitabın beni bu kadar etkileyeceğini, bu kadar içine alacağını, sorgutalacağını, bir çok duyguyu aynı anda yaşatacağını düşünmemiştim aslında. Çünkü hikayenin ana konusu olan kadın- erkek iliskisini o kadar sade, o kadar yalın, o kadar gerçekçi bir şekilde yüzünüze çarpa çarpa anlatıyor ki bundan kacmaniz çok mümkün olmuyor. Yazarın kendi deyimiyle onu bu kitabı yazmaya teşvik eden; bir kadının kendi koklerini, kendi gücünü bulmasını, aslında tamamlanması için başka birine ihtiyacı olmadığını farketmesini sağlamak. Ünlü heykeltıraş Levent ve güzel sanatlar fakültesinde ders veren akademisyen Neylan. Biri beyaz biri siyah. İki ana karakter etrafında onlarin ilişkileri üzerinden gelişen olaylarla karşılıyor kitap bizi.. Kitabı okumaya başladığımda ilk NEYLAN'ı merak ettim.Çok güzel bir isim degil mi sizce de? "Gerçekleşmiş dilek" demekmiş. Neylan hikayenin en başından en sonuna kadar gerçekleşmesini istediği dileğine kavuşmaya çalıştı. Gerçekten sevildiği, tamamlanabildiği, kusursuz olmak zorunda olmadığı bir eve sahip olmak. Yaşadığı aşkın daha doğrusu adına aşk dediği o saplantılı duygunun kendisine ait olmadığını, ona bir renk katmadığını, mutlu etmediğini biliyordu aslında. Savaşı Levent ile değil kendiyleydi. Hepimiz hayatın içinde bu tür toksik ilişkiler yaşamışızdır.Kopamayislar, vazgecemeyisler ve bunların getirdigi o acı hissini. Bundan kurtulamaya çalışırken doğru olanı yaptı Neylan. Kaçarak, yok sayarak değil iyileşmeye çalıştı. Bir esikten atlar gibi değil içine sindire sindire yok etti o duyguyu. Ve bunu yapmak için çıktığı yolculukta asıl gerçekliğini buldu. Bence bu kitapta siyah olandı Levent..Yazarın onu karşımıza heykeltıraş olarak çıkarmasının ince bir nüans olduğunu düşünüyorum. Çünkü sevmeyi bilmeyen bir adam " kusursuzluğu" severek değil ancak ruhsuz bir heykeli yaratarak bulabilirdi. Narsist bir kişiliğin insanı nasıl aşağıya çekebileceğini, nasıl mutsuz edebileceğini bu kitapla bir kez daha görüyoruz aslında. Ve bu kitabın bana hatırlattığı o sihirli cümle ile bitirmek istiyorum incelemeyi " hiçbir kadın bir erkeğin onu sevmesi için kendini sevmekten vazgeçmemeli Herkese iyi okumalar:)
Uzak Bir Masal
Uzak Bir Masalİrem Uzunhasanoğlu · Doğan Kitap · 2023155 okunma
··
1 artı 1'leme
·
302 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.