Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

240 syf.
·
Puan vermedi
Yaratıcıya meydan okumaya dair birkaç söylem…
“Su Adamı” konusu, kurgusu, felsefesi ve yazarın bize sunduğu olay örgüsüyle birlikte okuması keyifli ama bir şeylerin de eksik olduğunu hissettiren bir roman oldu benim için. İyi bir konunun, biraz sığ bir şekilde ele alınmış olduğunu düşünüyorum. Kendisine getirilen hasta insanlar üzerinde, onları iyileştiren deneyler yapan bir doktor kahramanımız var. Hayvan ve insan karışımı melezler üretiyor. Ya da şöyle diyebiliriz. Üretiyor. Tedavi ediyor. YARATIYOR. Bu yarattığı insanlardan bir tanesinin hikayesini okuyoruz kitapta. Kitabı kendi kafamda iki bölüme ayırdım. İlk bölümde karakterin başından gelen olayları oldukça yalın bir dilde okuyoruz. Mesela ben bölümde karakterin hissettiklerine ve var olma mücadelesine dair daha detaylı betimlemeler okumak isterdim. Buraya kadar ortalama bir kurguyla ilerliyor. Heyecanı az, tahmin etmesi kolay. İkinci bölümde ise karakterin insanlar tarafından keşfedilmesi üzerine çeşitli düşünceler okuyoruz. Burada işin felsefe, din, ahlak ve etik kısımları devreye giriyor. Bu kısımları okumaktan çok keyif aldım ve üzerine düşünmem kitabı daha anlamlı kıldı benim için. İnsanlığın ne kadar kusurlu olduğuna dair daha anlamlı bir söylev var. Mesela günümüzde yer alan organ nakli tartışmaları hala devam etmekte. Bir başkasından organ almak günah mı? İnsan ömrü uzatılmalı mı? Bunun dinlerde karşılığı nedir? Eğer bir insanın yaşaması, bir hayvandan yapılacak organ nakline bağlı olsa buna toplum olarak hazır mıyız? Gibi gibi… Bu konular ve düşünceler demek ki her dönemin konuşalan, üzerine fikirler üretilen söylemler olmuş ki, yazar da okurlarına bu konu üzerine fantastik-bilimkurgu tadında bir roman yazmış. Genel hatlarıyla beğendiğim bir kitap oldu. Tavsiye ediyorum.
Su Adamı
Su AdamıAleksandr Belyaev · İthaki Yayınları · 20173,514 okunma
147 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.