Öncelikle kitapların başındaki yazıları, ön sözleri okumak gibi bir alışkanlığım yok, gerekirse kitap bitince okurum. Bu yüzden bu kitabın aslında bir tiyatro oyunundan hikâyeleştirildiğini sonradan fark ettim. Buna rağmen okurken aklımda tek mekanda geçen bir tiyatro oyunu gibi canlandı. Bu durum beni çok mutlu etti zira tiyatro çok severim. Genel itibarıyla okuyanlar karakterlerin sığ kaldığından bahsetmiş. Ama ben öyle düşünmüyorum. Başarılı bir iş kadını olan Fumiko'nun sevgilisini gerçekten çok sevdiğini ama bunu göstermekten aciz olduğunu, olaylara mantığıyla yaklaştığını anlıyoruz. Yolculukla ilgili pek çok kuralı onun akılcılığı sayesinde anlıyoruz. İçlerinde en mantıklı olan karakterlerden biri olmasına rağmen hakkını en aptalca şeye harcayan oluşundan da aslında aşkın onun için ne denli önemli olduğunu bir kere daha görüyoruz. Kazu insanlara karşı mesafeli ve sert. En kuralcı olan, yüzü bir türlü gülmeyen o. Ama sevdikleri söz konusu olunca nasıl pamuğa dönüşüyor görüyoruz. Kei ve Hirai söz konusu olduğunda elinden geleni ardına koymuyor. İnsan ilişkilerinde sorunları olduğunu düşünsek de aslında nasıl düşünceli bir yapıda olduğunu anlıyoruz. Kei hasta bir kadın. Hasta olmasına rağmen hayatı en çok seven karakterimiz. En büyük fedakarlığı da yaşama olan sevgisi yüzünden yeni bir hayat yaratma yolunda yapıyor. Hirai'nin özgürlüğün olan düşkünlüğünü ve bu yolda yapayalnız kalmasını okuyoruz. Verdiği tavizleri, zor da olsa geriye attığı adımları okuyoruz. Diğer karakterleri yazmıyorum ama satır aralarında her karakterin itici gücü ve geçmişi ortaya çıkıyor. 200 sayfalık bir kitapta yaklaşık 10 karakter var, herkesten yeterince bahsediliyor ve herkes gerektiği kadar anlaşılıyor. Bu bilgiler ışığında da kimsenin sığ kaldığını düşünmüyorum. Geçmişe gitmek bugünü değiştiremez, kurallardan bir tanesi ve en önemlisi. Oysa okuyunca fark ediliyor ki geçmişe gitmek bugünü değiştirmiyor, geleceği değiştiriyor. Olaylara bakış açısını, tutumları, düşünceleri değiştiriyor; tıpkı gerçekte de olduğu gibi. Önümüzde sihirli bir kahve olmasa da geçmişi başarıyla irdeleyen insanlar geleceği değiştirme gücünü elde ediyor. Kitabın bu yönünü de çok sevdim. Bilim kurgu olduğunu düşünen kişiler olmuş... Sihirli bir kahve ve hayaletlerin olduğu yerde bilim kurgu ne gezer ne gezer? Yapmayın etmeyin. Ancak fantastik deriz ki kitabımız fantastik de değil. Benim için akıcı, keyif dolu bir kitap oldu. Okuduktan sonra da geçmişe gidip kimsenin suratına bakmak istemediğimi fark ettim. Eskiden geçmişe gitsem şöyle yapar şöyle ederim der dururdum. Hiçbiri kalmamış. Bir şeylere set çekmek güzel hissettiriyor. Sahil kenarında değil, yağmur altında sıcak kahvelerimle okusaydım daha da etkileyici olurdu eminim.

Kahve Soğumadan ÖnceToshikazu Kawaguchi · Epsilon Yayınevi · 20215,5bin okunma

·

49 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ilepuk