Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

KARDEŞİM diyor sana üstadın…
Kendi içinde hep bir firarîsin. Biliyorsun, için dışına çevrilse, Hazreti Eyüp'ten daha yaralı olduğunu. Kalbini yarsalar "el firak" diye kanayacağını biliyorsun. Eline dikenler batıyor koparmak için uzandığın güllerden. Fani mahbubların alaka-yı kalbe değmediğini ağır bedeller ödeyerek öğreniyorsun. Seni kuyuya atanlar kendi kardeşlerin olduğu için ağır geliyor sana oradan çıkmak. Yunus aleyhisselamı kurban edip yoluna devam eden gemi ahalisine içten içe gönül koyuyorsun. "Ben usanmam gözümün nuru cefadan" desen de, "can" olduğunu hatırlıyorsun. Mahiyetinin ulviliğini süfliyatla tatmin edemiyor, mücrim de olsan başını Rahmet-i İlahiye okşasın istiyorsun. "KARDEŞİM" DİYOR SANA ÜSTAD'IN Bediüzzaman'ın şefkat'in beşeri aşka olan üstünlüğünü anlattığı Sekizinci Mektup'u okuyorsun yeniden. Belki de ilk defa okuyorsun. Öylesine muhtaç, öylesine şaşkınsın. "Kardeşim!" diye sesleniyor sana Üstad'ın. "Bana mı dediniz?" dercesine bakıyorsun etrafına. Neden sonra: "Efendim Üstad'ım!" diye cevap veriyorsun. "Ben Allah'ın Rahman ve Rahim isimlerinde öyle büyük bir nur görüyorum ki, bütün kâinatı kuşatır. Her ruhun bütün ihtiyaçlarını tatmin edecek ve onu hadsiz düşmanlarından emin edecek kadar nurlu ve kuvvetli görünüyorlar." diyor. Hakikatin yüksekliği sarsıyor seni. Kelimelerdeki heyecanı hissediyorsun. "Peki ama, ben o isimlere yetişebilir miyim?" diye soruyorsun. "O isimlere yetişmek için en mühim bulduğum vesile; fakr ile şükür, acz ile şefkattir." cevabını alıyor, rahatlıyorsun. "Ne güzel!" diye düşünüyorsun. "Acz ve fakr benim sermayem. Onlardan başka neyim var ki?..
··
327 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.