Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

352 syf.
7/10 puan verdi
Bir süredir yorumumu toparlamaya çalışıyorum çünkü puanım konusunda şüphelerim var. Bu yorumun sonuna gelene kadar puanımı kesinleştireceğimi düşünüyorum. Zaten epeydir kitap yorumu yazmadığım için körelmişim biraz. Hadi yorumuma geçelim. Yazarı ilk kez bu kitabıyla tanıdım. Yalın ve güzel bir anlatımı var. Bir günde bile bitirebileceğiniz kadar akıcı bir roman desem yeridir. Mariana, eşini kaybetmesinin yasını tutarken işi olan grup terapistliğini yapmaya devam etmeye çalışan genç bir kadın. Bir gün yeğeninden gelen endişe verici bir telefonla hem yeğenine destek olmak hem de işinden edindiği tecrübelerle polise yardım etmek için eski okulu Cambridge'e gidiyor. Yeğenini kızı gibi büyüttüğü için bu yaşanan cinayet olayları onun için kişisel bir hal alıyor. İlk şüphelisi de okulda sadece kızlardan oluşan ürpertici bir öğrenci topluluğuna sahip olan profesör Edward Fosca oluyor. Kitabın adından yola çıkarak olay örgüsünün Edward Fosca isimli profesörün tarikatı gibi etrafta dolanan kız grubunun etrafında döneceğini düşünmüştüm. Fakat ne yazık ki umduğumu bulamadım. Birkaç bölüm dışında kitaba ismini veren kızların kurguda hiçbir anlamı yoktu. Halbuki bence bu konudan yazsaydı muhteşem bir roman ortaya çıkabilirdi. Yazarın kitabı yazma sürecinde kitabında geçen mekanları dolaşmış, bir süre orada yaşamış olması benim için artı puandı. Çünkü o yerleri kendi gözleriyle görmüş olması kalemine de yansımıştı. Okurken kendimi o okulda, sokaklarda, odalarda geziyor gibi hissettim. Yazarın betimlemeleri oldukça tatmin ediciydi. Dark academia temasına uygun bir kitap yazmaya çalıştığını da düşünüyorum. Yunan mitolojisinin de bu temaya uyması için kitaba yedirildiğini düşünüyorum ama okurken bazı yerleri çok gereksiz buldum. Yazar yunan tragedyalarından bazılarını kurguya bağlayayım derken ana kurgu olan cinayet, polisiye temasından kopmuş. Karakterlerden Edward Fosca Yunan Tragedyaları profesörü olmasına rağmen göze batan ve "olmasa da olurdu" dedirten kısımlar vardı. Kurgudaki karakterlerin neredeyse tamamı kurguya doğru düzgün dahil edilmemişti. Hatta baş şüphelimiz Edward Fosca bile. Mariana psikoterapi alanında uzmanlık yapmış ama nedense çevresindeki herkesi özellikle işi gereği istemsiz bir şekilde incelemesi gerekirken Edward'a takıktı. Ve bu takıntılı düşünceleri onun gözünü herkese kapattırdı. Ayrıca kendi iç dünyasında çok fazla şeyle boğuşuyordu. Yeğeni, ölen eşi, eşini bağdaştırdığı Yunan tragedyaları, babası... Sonu hiç tatmin edici değildi. Tahmin edilebilir bir sondu ama daha doyurucu bir şekilde okuyucuya aktarılmasını isterdim. Hem oldu bittiye geldi hem de katilin cinayet sebepleri bana hiç mantıklı gelmedi. Katilin cinayetlerinin daha psikolojik temelli olmasını beklemiştim. Katilin sebepleri anlatılırken kitapla o sebepleri bağdaştıramadım. Sonrasında da her şey bir anda sonlandığı için doğru düzgün bir yüzleşme de göremedik. Ayrıca kitapta çoğu olay havada kaldı. Madem havada bırakacaksın neden yazıyorsun? Yazmasa da olurdu çünkü. Konun zaten ilgi çekiciydi anlatımın da güzeldi niye gereksiz ve sonuçlandırmayacağın olayları yazarsın ki? Yazarın bir noktada yazmaktan sıkıldığını falan düşünmeye başladım çünkü son 50 sayfa kitabın geri kalanını hiç edecek kadar vahimdi. Bu türde okuduğum çok daha iyi kitaplar olduğu için bu kitap bende pek yer etmedi. Sadece atmosferi çok hoşuma gitti. Mitolojiye değinmesini beğendim. Her ne kadar üzerinde yeteri kadar durmadıysa da kızların topluluğu ilgi çekiciydi. "Belki onları zamanla yavaşça anlatıp açıyordur," diye diye kitabı bitirdim. Yine de hızlı okutan, kitapta geçen yerleri okuyucuya iyi aktaran bir kitaptı. Sıkılmadım ama bayıldım da diyemem. Polisiye, gerilim okurlarını tatmin etmeyecek bir roman ama dark academia temalı ya da tragedya, psikoloji konularını işleyen kitapları seviyorsanız kitaba bir şans verebilirsiniz. Yazarın kitapta yer verdiği bu konular oldukça güzeldi ve bilgisini, araştırmalarını güzel aktarmıştı. Yazarın diğer kitabını da en kısa zamanda okuyacağım çünkü onun daha güzel olduğunu öğrendim. Bu arada Sessiz Hasta'daki ana karakter Theo bu kitapta da birkaç yerde yer alıyor. Hoş bir detay olmuş ve onu henüz okumadığım halde bir bocalama yaşamadım. O yüzden siz de önce Yitik Kızlar'ı okuyacaksanız korkmayın Sessiz Hasta hakkında spoiler vermiyor.
Yitik Kızlar
Yitik KızlarAlex Michaelides · Domingo Yayınevi · 2022873 okunma
·
228 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.