Kitap eşimizle ve çocuklarımızla kurduğumuz ilişkide onların ‘baskın sevgi dili’ni bilmek, onlarla daha etkili ve istendik bir bağ kurmamızı sağlayacağı tezini örnekleriyle açıklıyor. Onların ‘baskın sevgi dili’ni bilerek davrandığımızda, onların ‘sevgi depoları’nı da doldurmuş olduğumuzu söylüyor. Ve böylece en büyük duygusal ihtiyacımız olan ‘sevgi’ ihtiyacımızın karşılanılmış olacağı belirtiliyor.
Kitapta beş sevgi dilinden bahsediliyor:
1-Onaylayıcı Kelimeler
2-Kaliteli Zaman
3-Hediye Alma
4-Hizmet Eylemleri
5-Fiziksel Temas
Kitaptan Alıntılar:
”İnsanların sevgi dilleri birbirinden farklıdır!”
”Eğer sevgi iletişiminde etkili olmak istiyorsak, öncelikle eşimizin baskın sevgi dilini keşfetmek ve öğrenmek zorundayız.”
”Tüm dinlerin temelinde sevginin, inananların temel özelliği olması gerektiği vurgulanmıştır.”
”Psikologlar, sevildiğini hissetme ihtiyacının diğer tüm duygusal ihtiyaçların önüne geçtiğini düşünmektedir.”
”Pedagoglar, bir çocuğun duygusal açıdan dengeli olması için belli açılardan tüm duygusal ihtiyaçlarının karşılanması ve bulunması gerektiğini vurgular. Bu duygusal ihtiyaçlardan hiçbiri, sevgi ve şefkat ihtiyacı, bir yere ait olduğunu, istenip kabullenildiğini hissetme ihtiyacı kadar esas değildir.”
”Her çocuğun içinde, sevgiyle doldurulması gereken bir ‘duygu deposu’ vardır. Çocuk gerçekten sevildiğinde, doğal ve olması gerektiği gibi gelişir. Sevgi deposu boş kaldığında, çocuk yanlış davranışlara yönelir. Çocukların yaramazlıkları genellikle bu sevgi deposundaki boşluktan kaynaklanır.”
”Kişinin eşi tarafından gerçekten sevildiğini hissetme ihtiyacı, evlilikle ilgili tüm isteklerin temelinde yatar.