Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Seni istiyorum," diye mırıldandı Clay. Hamle sı- rasının Clay'a dönmesinin ne kadar zor olduğunu bil- diği için sırıttı Julia. Ama yine de pes etmeye hazır değildi. Clay'in, onu çaresizce, korkunç bir şekilde arzulamasına ihtiyacı vardı. "Sanırım, gerçekten güzellikle sorman gerekebi- lir," dedi onun hayalarırı kavrarken. Önce onları hafif- çe elleriyle ovdu, ondan sonra da bir anda, o en hassas noktalara küçük bir dil darbesiyle öpücük kondurmak için eğildi. Onu tadarken aynı zamanda eliyle aletini sıkıca kavradı ve bu iki eylem Clay'den uzunca bir inleme çıkmasına neden oldu. O kadar kısık bir sesle, "Lüften," dedi ki neredeyse duyulmayacaktı. "Seni duyabildiğimden emin değilim," dedi Julia, ama ona ödülünü vermeye başladı. Tüm uzunluğunu ağzına aldı, dudakları Clay'in sıcak, sert penisinin çev- resini sardı. Clay nefes nefese kalmıştı ve neredeyse o rahatla- mayla hırlayacaktı. Ama Julia tekrar durdu, ona bir bakış attı ve onun büyük, güçlü bedeninin çarşafın üzerinde yayılmış görüntüsünün tadını çıkardı. "İstiyor musun bunu? Bana güzel bir şekilde sorar- san sana istediğini veririm." Clay bir an gözlerini kapatıp açtıktan sonra Julia ile göz göze geldi. Bakışı hem çaresiz hem de açtı. "Lütfen beni em Julia," dedi boğuk bir sesle. "Memnuniyetle," diyerek gülümsedi ve ona tam paketi verdi. İlk başta sert sonra yavaş, onu kışkırt- makla içine almak arasında gidip gelen dokunuşlardı bunlar. Julia ağzındakiyle ziyafet çekerken, "Belki de ger- çekten o kadar da uzun sürmeyecektir," dedi Clay ve onun saçlarının arasından geçirdi parmaklarını. Bir süre böyle devam ettiler, Clay onun ağzına doğru kendisini bastırırken, Julia onun tadının zevkine vardı. Ama Clay normalden daha sessizdi; ne ona emir üstüne emir veri- yor, ne de ona ne yapması gerektiğini söylüyordu. Belki de Julia dizginleri eline almış olduğundandı bu. Ama o kirli konuşmaları seven ağzı bir şeyler söylemek için açılırken Julia'nın alrından bir tutam saçı çeken Clay ona kararmış gözlerle baktı, "Dişlerini kullan." Julia bir an için durdu, hafifçe dişlerini penisi bo- yunca sürtttü. "Böyle mi?" dedi ona bakarak. Suratındaki her şey zevk içinde buruşurken yü- zünde ortaya çıkan ifade her şeyi anlatıyordu. "Evet, öyle," diye fısıldadı haşince. "Lanet olsun, sert seviyorsun değil mi?" dedi Julia ve onun aletine geri döndü, ona nasıl istiyorsa öyle dokundu; dudakları aşağı yukarı giderken dişleriyle hafifçe sıyırdı. "Sert seviyorum, ama aletime yaptığın her türlü şe- yi de seviyorum," dedi ve Julia onu daha fazla içeri aldı. "Bunun gibi," diye tısladı Clay. Sonra daha derine gitti Julia ve yüksek bir inleme çıktı Clay'in ağzından. "Siktir, işte bu da çok iyi." Julia, ucu üzerinde dilini döndürürken avucuyla sertçe alt kısmını kavradı. Clay nefesini tuttu. "İşte bu mükemmel. Beni boylu boyunca içine al ve o güzelim dişlerini kullan Julia." Ah, Julia'nın kirli konuşan, yönlendiren erkeği işte tam gücüyle buradaydı. Gülümsedi Julia, Clay'in ya- takta tüm yeteneklerini kullanmasına bayılıyordu; vü- cudunu, dilini, aletini ve daha da önemlisi; sözlerini. Onu içeri aldı ve Clay onun ağzını daha sert becerme- ye başlayıp daha derinlere gitmeye çalışırken, onu diş- leyip emerek, elleriyle hayalarını ovdu. "Eğer çok sert hareket etmeye başlarsam haber ver tamam mı?" dedi katı bir sesle, ama ikisi de Julia'nın geri adım atmayacağını, sertlikten şikâyet etmeyeceği- ni ve Clay'in sevdiği şekilde sevişmekten hoşlandığını biliyordu. Yatakta mükemmel eşleşmişlerdi. Clay, ona elinde ne varsa veriyordu, aynı şeyi Julia da yapıyor- du. Birer kaplan gibilerdi adeta; birbirleriyle mücadele halide ve düğümlenmiş bir şekilde birbirlerine sahip oluyor, kirli konuşuyor, sert oynuyorlardı. "İyiyim," dedi Julia ağzı dolu olmasına rağmen. Clay'in güçlü, kaslı kalçalarının içini tırnaklarıyla boy- lu boyunca sıyırdı ve irkilmesine sebep oldu. Sonra tam olarak bacaklarıyla kalçasının birleştiği yeri tırma-ladı; Clay'in kalçası yataktan fırlayıp Julia'nın ağzında daha derinlere girdi o anda. "Ellerini öyle kullanmana bayılıyorum. Her yerim- de olmasına. Seni her yerimde hissetmek istiyorum, senin ellerini, senin dilini. Ve aletimin çevresine sardı- ğın o dudakların, o kadar muhteşem ki," dedi, söyle- diği şeyler zevkle çıkardığı homurtular yüzünden bö- lünüyordu. "Siktir, Julia, ağzına çok sert boşalmama sebep olacaksın şimdi." Julia, aletinin kökünü avucuyla tuttu, onu emerken sertçe seğirdiğini hissetti. Tuzlu, miske benzer tat Ju- lia'nın boğazından aşağı inerken, Clay'in konuşması duraksamaya başladı ve yerini kırpılmış kelime parça- larına bıraktı; siktir, çok iyi hissettiriyor, ağzın çok iyi ve Julia'nın adı, sanki bir ilahi gibi tekrar tekrar söyledi bunları. Kesinlikle Julia'nın en sevdiği kirli sözcük oy- du, Clay'in aldığı zevkle 'Julia' diye inlemesiydi. Clay'in zevkinin bu kadar tamamlanmış ve güzelce tatmin olmuş halini görünce, Julia da başarısından tatmin olmadan edemedi. Muhteşem yüzündeki o mutlu sırıtışla, dünyanın en hoşnut adamı gibi görü- nüyordu. "Sakın benden şüphelenme," dedi Julia sesinde alaylı bir tavırla. "Asla öyle bir şey yapmam." Clay onu yukarıya, yanına çekti ve dudaklarına bir öpücük kondurmak için hareket etti.
Sayfa 141
·
89 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.