Julia'yı almaya, dokunmaya, içinde olmaya can atıyordu. Yüksek gerilimli elektrik hattı gibiydi; gerilmiş. Ama elleri kalçasında sabırla bekledi, topuk- larının sert ahşap zeminde çıkardığı seslerle ona doğru geri dönen Julia'nın rolünü oynamasına izin verdi.
Ona ulaştığı zaman, Julia ellerini onun bacaklarına koydu ve dansederken yavaşça kalçasını titretti. "Kra- vatlı Kızlar Kulübü personeli, kucak dansı siparişi ver- diğinizi söyledi."
"Öyle yapmışım demek?"
Julia, elini onun kalçasında gezdirdi, aletine yavaş yavaş yaklaşarak kışkırtıyordu onu. "İstemiş miydi-
niz?"
"Eğer o gömleği çıkarırsan isterim."
Julia kaşını kaldırdı ve gömleğin bir yanını açtıktan sonra sağ memesini Clay'ın göğsüne bastırdı.
"O halde bunu yapabilir miyim?"
"Evet," diye homurdandı; hareket etmeyi, dokun- ma ve dokunulma arzusuna yenilmeyi reddettiği için tüm bedeni kaskatı kesildi.
Julia şimdi de diğer tarafı açtı, göğüslerinin tama- mını sundu ona. "Peki ya bu?" Daha da yakına geldi, sanki gerinen bir kedi gibi göğüslerini ona sürttü. Clay'in burun delikleri aldığı keskin nefesle açıldı.
Parmakları Julia'nın kalçasını tutup, onu artık acıyacak kadar sertleşmiş ereksiyonuna oturtma arzusuyla titri- yordu. Ama Julia önce bir kolunu sonra diğer kolunu çıkarıp, beyaz gömleğin yere düşmesine izin verirken, Clay avuçlarını bacakları üzerinde tuttu. Julia döndü, üzerinde sadece tanga, jartiyerler, topuklular ve Clay'in kravatı vardı. Kendisini Clay'in hâlâ havluyla kaplı kalçasına indirdi.
"Ah, galiba kucak dansını sevdiniz, değil mi?"
"Evet," dedi kısılmış bir sesle. Elleri onu tutmak için can atıyordu.
Julia vücudunu çevirerek yukarı aşağı hareket etti, nefis kalçalarını, ereksiyonuna neredeyse değecek kadar yaklaştırıp, sonra çekerek Clay'ı kışkırtmaya başladı. Daha da aşağıya kıvırdı bedenini ve sadece tek bir kez, ona doğru sürtündü. Clay sert bir nefes verdi. Julia'nın sıcaklığını havlusundan dahi hissedebiliyordu.
"Sırılsıklam olmuşsun," dedi.
Julia, ona döndü ve bir ayağını sandalyenin koluna dayadı, kalçasını Clay'e doğru sallarken diğer ayağıyla sıkıca yere basıyordu. "Hayır efendim. Ben kayganım. Bu meseleyi daha önceden hallettiğimizi düşünüyordum."
"Ne kadar ıslak olduğuna bakmama izin ver."
"Sadece senin ne kadar sert olduğuna bakmama
izin verirsen," dedi Julia ve cümlesini poposunu
Clay'in suratına yakın hareket ettirerek noktaladı.
Sayfa 175
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.