Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kendini bilen, Rabb'ini bilir. Bir kimse nefsini bilerek kendinde tecelli eden Hakk'ı bilmeye başlar. İnsan-ı kamiller ise nefslerini bilmekle Allah'ı bilirler. Çünkü onlar "makamsızlık makamı"na ulaşmışlardır ve merkezdedirler. Kendini tanımak insana mutlak özgürlüğü getirir, kişiyi orijinal haline döndürür, çünkü kendini bilmenin son aşaması olan mutlak özgürlük tam teslimiyettir. Tüm yaratılmışlarla denge, uyum, sevgi, şefkat ilişkisinde ve adil olarak yaşamasını sağlar. Kendini bilmek insanı ve evreni tanımanın anahtarıdır. Kendi ilahi suretini gerçekleştiren kimseler tam insan bilincine ulaşırlar. Bunun için evrenin ve küçük evren olan insanın bütün durumları için tasarlanan ve birbirlerinin tamamlayıcısı olan etken(eril) ve edilgen(dişil) - (yin ve yang) prensiplerin dengelenmesi, bu kutupların birbirinin tamamlayıcısı olduğuna götüren idrak ve onun hayata geçirilmesi gerçek dönüşümle ifadesini bulur. Bu dönşümü kendi içinde sağlayan ve kendindeki sınırsızlığı kavrayan, kendine engelin yine kendisi olduğunu, bütünden ayrılmadığını ve bütüne her an katkıda bulunduğunu farkeden kişi, ariftir. Bu kişilerin artması çağımızın problemlerine ilaç olacak, böylece hayatın her kademesinde denge hakim olacaktır. Birey ve toplum özünde birdir. Her insan içinde herkesi taşır, güçlü kahraman her birimiziz. İçinde yaşadığımız dönemde insan ruhunun bilinçli ve bilinçdışı alanları arasındaki iletişim kesilmiştir, insan ikiye bölünmüştür. Çağdaş kahramanın görevi bu bölünmüş yapılan birleştirmektir. Dinlerin şu anda geldikleri nokta ve toplumdaki rolleri çıkış amaçlarından çok uzaklaşmıştır. Çözüm kimseyi ötekileştirmeden kaynağın birliğini yaşayıp yaşatabilmektedir. Besmele'deki Rahman ve Rahim esmalarının kendindeki açılımlarını anlayıp dengelemek şu dönemde yaşayan herkesin amacı olmalıdır. Tüm karşıt kutuplar Yaradan'da birlenir.
Sayfa 14 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
·
56 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.