Ezber bozan âlim.
Bu kitap üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde iktidar/velâyet-i âmme ve meşruiyet kavramlarının mahiyeti ele alınmış, iktidarın meşruiyeti akit teorisi çerçevesinde incelenmiştir. Meşru bir iktidarın kurulması için gerekli şartlar; biat akdi, akdin tarafları ve konusu bağlamında fıkıh ve kelâm âlimlerinin görüşleri çerçevesinde değerlendirilmiştir. Max Weber'in geleneksel, karizmatik ve rasyonel meşruiyet tipolojileri, İslâm hukuku ve siyaset düşüncesi ile karşılaştırılmış, fıkıh ilmi açısından meşruiyetin kaynakları dinî ve dünyevi olmak üzere iki açıdan tasnif edilmiştir. Fıkhi açıdan iktidarın kurulması için gerekli görülen biat akdinin çerçevesi ve rükünleri ile yöneten-yönetilen tarafları bağlayıcı şer'î hükümler içeren bir akit olmasından hareketle iktidarın meşruiyet kaynağının dini, iktidarın kurucu tarafı olan ehlü'l-hal ve'l-akdin toplum adına bu seçimi yapıyor olmalarından hareketle dünyevi olduğu şeklinde bir tasnif yapılmıştır. Bu tasnif, bir sonraki bölümde incelenen iktidar-güç ilişkisi açısından önemli bir zemin oluşturmaktadır. Zira iktidarın ehlü'l-hal ve'l-akd tarafından kuruluyor olması, kaçınılmaz olarak içerisinden çıkmış olduğu toplumun sosyal ve fiziksel güç dengelerine dayanıyor olması anlamına gelmektedir. Bu, güç dengelerinin dönemsel olarak ve Müslüman toplumlar arasında değişmesiyle birlikte iktidarın da el değiştirdiği fakat gücün her hâlükârda şerî hukukun belirlemiş olduğu meşru sınırlar içerisinde konumlandığını tespit açısından önemli idi.
İkinci bölümde bu çalışmanın ana konusunu oluşturan iktidar-güç ilişkisi sosyal ve fiziksel gücü ifade etmek üzere fıkıh literatüründe kullanılan şevket ve menea kavramları tespit edilerek incelenmiştir. Şevket ve meneanın mahiyeti, kavramsal analizi ve meşruiyet konusuyla ilişkisi incelendikten sonra Ortaçağ İslam siyaset teorisyenlerinin meşruiyet anlayışlarını ortaya koymak amacıyla iktidar-güç ilişkilerine nasıl baktıkları, gücü nasıl konumlandırdıklarına dair görüşleri analiz edilmiştir. Bu bağlamda teorisyenlerin, gücü iktidarı belirleyici ve koruyucu olmak üzere iki kategoride değerlendirdikleri ve bu kategorileri toplumun benimsediği meşruiyet ölçütlerine uygun şekilde konumlandırdıkları ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Üçüncü bölümde ise olağanüstü koşullarda iktidara geliş yöntemlerinden birisi olarak kabul edilen istila konusu incelenmiştir. Meşru iktidarın emrinde konumlandırılmış olan fiziksel gücün, korumak ve güvenliğini sağlamak için var olduğu iktidarı ele geçirmesi anlamına gelen istila "meşruiyet krizi" bağlamında değerlendirilmiştir. Diğer bir ifadeyle iktidarın gasp edilmesi anlamına gelen bu durumun meşruiyet şartları, konuyla ilgili fakihlerin görüşleri analiz edilerek ortaya konulmuştur.
Yerdeki yıldızlardan biri olan doktor 
Abdurrahim Şen hocamın yapmış olduğu incilemeler ve muazzam görüşlerini ele alan bu eser okunması gereken kitaplar arasında üst sıralarda yer alabilir.
Şimdiden faydalı ilimler hepinize.
·
116 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.