Julia'nun nefesi kesildi ve sözleri, kendi eline sürtünerek boşalır- ken çıkardığı haz çığlıkları arasında boğuldu.
Saniyeler içerisinde Clay onun üzerindeydi. Fuları açmış, onun göz kapaklarının açılışını izliyordu. Gü- zel yeşil gözleri şehvetten bulanıktı. Daha önce hiçbir zaman onun gözlerinde şu anki gibi bir ateş görme- mişti. Julia bunun her saniyesini en az onun kadar sevmişti. Onun eline doğru uzanırken ve ağzına götü- rürken gözlerini onunkilere kitledi Clay ve önce işaret parmağını emdi, sonra orta parmağını, sonra onun her bir damlasını tadabilmek için parmaklarından el bile- ğine kadar yaladı.
"Mükemmel. İnanılmaz derecede mükemmelsin," dedi Clay, ağzında onun arzusunun tadının keyfini çı- karırken.
"Sevdin mi?" diye sordu Julia nefes nefese, or- gazmından sonraki tatmin hissiyle baştan ayağa sarılı halde.
Clay kafasını hayır anlamında sallayarak ona yak- laştı. "Bayıldım," diye fısıldadı. Julia'nın gözlerini öptü, ona güvendiği için teşekkür etmesinin bir yolu olarak. Sonra onun yanağını, boynunu ve kulağını öptü. "Her zaman güzelsin ve benimle beraber boşa- lırken çok güzel oluyorsun."
"Yani, umduğun kadar iyiydi değil mi? Fantezin?"
"Güzelim, sen fantezimin can bulmuş halisin,"
dedi onun elini tutup ereksiyonunun çevresine sarar-ken. Amnda onu okşamaya başladı Julia, yumuşak parmakları bir çeşit rahatlama sağlıyordu. Clay onun dokunuşuyla bütün bedeni boyunca ilerleyen elektrik akınından kaynaklanan derin bir nefes çekti. "O du- dakların bana sarılı olduklarını görmek istiyorum."
Julia onu bıraktı, kalçalarını tuttu ve onu kendisine doğru çekerek ağzını ona doğru kaldırdı. Ona dokun- duğu anda Clay şezlongun ucunu kavradı. Kendisini tutmak zorundaydı, çünkü şu anda yapmak istedi- ği tek şey onun ağzını sertçe becermek ve boğazına boşalmaktı. Kemikleri uğulduyor, kanı yoğun ve si- cak bir şekilde hızla damarlarında ilerliyordu ve o da Julia'nın yaptığı gibi bırakmak istiyordu kendini. Ama, "Hayır." diyerek onu birkaç saniye sonra dur- durdu.
"Neden?"
"Çünkü böyle olmasını istiyorum. Çünkü aynı anda sana dokunmam lazım."
Onu dokunabileceği bir pozisyona getirdikten sonra aletini tekrar onun ağzına yönlendirdi ve Julia ağzını olabildiğince açarak onu sonuna kadar aldı, ağ- zının sıcaklığı Clay'ı sardı. Clay bir eliyle Julia'nın kafasının kavradı ve diğer elini sırtı boyunca gezdire- rek yumuşak, pürüzsüz tenin tadını çıkardı, sonra da elini kalçalarına indirdi.
Ağzı dolu olmasına rağmen Julia'nın nefesi bu ha-
reket sebebiyle kesildi. Clay ellerini daha da aşağılaraindirerek onun bacaklarının arasına kaydırdı. "Boşal- dıktan hemen sonra dokunulmayı kaldırabileceğini düşünüyor musun?"
Julia başını evet anlamında salladı.
"İyi. Çünkü seni izlediğim süre boyunca parmak- larını çok kıskandım ve şimdi elimi senin o tatlı ıslak- lığının üzerinde istiyorum." dedi ve ıslaklığının du- dakları üzerinden parmaklarını kaydırıp, kiltorisinden kıvrımlarına doğru dairesel hareketlerle okşadı. Julia onun eline doğru hareket ederek cevap verdi. Bir süre sonra omurgasının ucundaki baskıyı hissetmeye baş- ladı. Bütün içgüdüleri ona Julia'nın ağzını becermeye devam etmesini söylüyordu ama yine de aletini çeke- rek onun yanaklarını kavradı. "Ağzına boşalmayı ne kadar çok istediğimi hayal edemezsin."
"O zaman boşal. Seni tatmak istiyorum. Seni tat- mayı ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun."
Clay kafasını hayır anlamında salladı, sert nefesler alıyor, göğsü yükselip alçalıyordu. "Boşaldığın za- man sana bakmak istiyorum. Seni tekrar boşalttığım zaman yüzünü seyretmek istiyorum. Senin içinde ol- mak istiyorum."
Julia içine bir nefes aldı ve seksi bir şekilde iç çek- ti. "O da gerçekten güzel gibi duruyor."
Clay şezlonga uzandı ve Julia'yı üzerine doğru
kaydırdı. Arkasındaki fulara uzanarak onu Julia'nın
göğüslerinin arasında sallandırdı. "Hediyemi çok se-viyorum ve onu bir şekilde daha kullanmak istiyo- rum."
Bir şekilde, onun ihtiyacını söylemeden anladı Julia, çünkü kollarını sırtına doğru hareket ettirerek bileklerini omurgasına doğru götürdü. "Beni böyle mi istiyorsun?"
"Evet," diye hırıldadı Clay. "Bu, seni istediğim elli milyon şekilden biri."
"Bana bütün diğer kırk dokuz milyon bilmem kaç tanesini de söyleyecek misin?"
Clay, onun bileklerini birbirine bağlarken gülüm- sedi ve elleri arkasında sıkıca bağlanana kadar kolla- rını birleştirdi. "Bana bunu yapabilmen nasıl mümkün olabilir?"
"Sanırım sen bana bir şeyler yapıyorsun," dedi Ju- lia dudaklarını bir sırıtışla kıvırarak.
"Hayır, komik kadın. Seni bağlarken beni nasıl güldürebiliyorsun?"
"Ağzımın çokça yeteneğinden sadece bir tanesi."
"O seksi ağzın en sevdiğim oyun alanlarından bi- risi," dedi Clay kalçalarını kavrayarak onu yukarı kal- dırıp sonra onun muhteşem bedenini aletine doğru in- dirirken. Onu doldururken Julia keskin bir nefes aldı.
"Fular hâlâ hediyeler vermeye devam ediyor." dedi Clay ve Julia karşılığında gülümsedi sonra derin bir kahkaha attı.
Sayfa 187
·
1 artı 1'leme
·96 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.