Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Doğallık takıntımla iş başındayız
İlk karadut reçeli denememmm. 2 saat içinde kopar -ağaca çık kıyafetlerin mahvolsun ve böcek duşu al- sonra yıka -etrafı siyah böcek ve tuhaf renkli kurtçuklar bassın- sonra avuç avuç lavaboya 2 kez alıp 5-6 tane ala ala -biri tuzlu su- ile yıka ve tencereye al. Sonra şekeri kat ve su bırakmasını bekle. Yaklaşık 3 kilo ve 3 büyük boy kahve bardağı şeker koydum çünkü kendisi zaten tatlı aşırı tatlı sevmem. Ve saplarını ayıklamadım keyfim öyle istedi. Şakaa, bakınca sinirlerim bozuluyor ama daha fazla temas etmek istemedim. Blender halleder diye düşündüm. İç yüzüne değinecek olursam arada çığlık atıp biraz öğüre öğüre yıkadım. "Bu görüntülerden sonra nasıl yiyeceğim, o kadar emek verdim yerim değil mi?" diye aklımdan geçirdim. Çünkü tanecikleri kadar böcekleri de varmıışş. Ve mideme ineceğini düşündüğüm yiyeceğin üzerinde nispet yapar gibi dans ettiler. Özellikle o sinir bozucu kurtçuk ters ve ince U yapa yapa yürüyordu. Ve gözümün önünde çıkmak zorunda mıydı? -_'- Her şey dondurması, kokteyli, yaş pastası ve reçeli içindi. Bu işe kalkıştıktan sonra ikinci kez yapar mıyım bilemiyorum. Aşırı lezzetli olmak zorunda yoksa kendimi ikna edeceğim hiçbir özelliği olmaz... :/ §§§ Doğaçlama giriştiğim bu işte son, mutluydu; bir kavanoz -350-380 gr-, parçacıklı sevmeyen ablam için kaynama süresinden 10 dk geçtikten sonra -köpüğü alınmışken- 2 buz poşeti doldurdum. Sonra blender den geçirdim. Ve 10 dk daha kaynatıp içine bir çay kaşığı limon rendesi ve 3 tatlı kaşığı limon suyu ekledim ve 2-3 dk daha kaynattıktan sonra altını kapatıp kavanozu doldurdum. Geri kalanının birazını etrafa dağıtıp -3 orta boy kase- 2 buzdolabı poşeti doldurdum. Kavanozu yaş pasta ve normal tüketimde kullanacağım. Diğerlerini dondurma ve kokteylde. Ve 3 büyük boy kahve bardağıyla damak zevkimi tutturmuştum ama doğallığını arttırmak amacıyla bir dahakinde 2' ye indireceğim. Evet yine yapacağım çünkü tadarken beklediğim lezzetin üstündeydi. Ve dedem koparırken yardım etmişti ona bir kase götürdüğümü görünce "Yarın sana daha çok koparacağız. Ağaca çıkıp tepsiyi doldurmana gerek yok alta naylon açacağız ve içine düşüreceğiz." deyince kendimi tutamayıp sesli gülmeye başladım, gözüme çok tatlı görünmüştü "Dede, ikinci kez yapmaya karar verdim ama bu yarın olayı çok erken değil mi? Şu an ışıl ışılken kendimi böcekler arasında düşünmek istemiyorum. Birkaç gün sonraya ayarlasak olur mu?" hayır derse ağlamaklı moda geçip onu kıramayıp yarına kendimi hazırlayacağımı sezdi galiba çünkü bu sefer o gülmeye başlamıştı ve bakışları içimi okumuş gibiydi. Adam böcekler içinde verdiğim tepkilerle eğleniyordu resmen. Öncelerde -ortaokul lisede- bahçede fide ekerken parmağıma solucan değse yılan parmağımı koparmış gibi tepki verirdim "İmdattt, evini bastığım solucan ödeşmek için elimi yemek istiyor! Kaplan dişlerini gördüm imdattt!!!" o sırada parmağımı da tutardım. Güle güle başıma toplanırlardı. Birkaç gün boyunca o elimi yemek yerken kullanmazdım mesela. Ve dedemin o bakışları "Nereden nereye?.." gibiydi. O yüzden bunları hatırladım. Bahçe işlerini ne kadar seversem içindekileri bir o kadar sevmezdim. Zehirli gaz verilen bir odaya girer gibi bahçeye girerdim. Şimdi tabi ki daha iyiyim dana burnu görünce çığlık atıp kaçmıyorum mesela. Sadece çığlık atıyorum. :p
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.