Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

124 syf.
9/10 puan verdi
Yavuz Sultan Selim Han, kısacık iktidarı döneminde ülkesini başarıdan başarıya taşımış, sahip olunan toprak miktarını üç katına çıkarmış ve ittihad-ı İslam adına ömrünü feda etmiş bir Osmanlı sultanıdır. Şehzadeliğinden itibaren kafasında planladığı büyük İslam birliği hayali, onu, hayatının son anlarına kadar gayret ve mücadele içinde olmaya zorlamıştır. Çevresinin tavsiyelerine rağmen, rahatını, bir ümmetin saadetli bahtına feda eden bu İslam kahramanını daha yakından tanımak isterseniz, bu eser, size güzel bir girizgâh sağlayabilir. 8 yıl, 4 ay, 28 günlük bir padişahlık, 50 yıllık bir cihangirlik… “Kaldın cihanda bir an, her anın oldu bu devr Mülk-i ezeldi güya tahtında hem civarın Türbendir en azimi fethettiğin diyarın Tahtın getürdi yerden umkiyeti kıyame Eyler ruhuna davet ulviyeti mezarın.” -Abdülhak Hamid Mutluluk insanlığın ortak gayesidir ve Yavuz BAHADIROĞLU bu kitapta saadetin inanca bağlı olduğunu göstermiştir. Yavuz Sultan Selim, mutluluğu iki cihanda da ahrete bağlamış ve buna ulaşmak için çaba vermiştir. Sultan İkinci Bayezıd, Yavuz ve Fatih arasında kalan hem talihli hem de talihsiz bir sultandır. Döneminde kardeşi Cem Sultan başta olmak üzere birçok düşmanla savaşmak zorunda kalmıştır. Her ne kadar önünde ve arkasındaki padişahlar kadar çok bahsedilmese de hayatı boyunca çok fazla şehir ve kaleleri sınırlarına dahil etmiştir ve çok fazla sefere çıkmıştır. 1470 yılında Amasya Sancağında doğan Selim, daha çocukluğundan itibaren azmini ve başarısını gözler önüne sermiş yiğit bir şehzade olarak büyümüştür. Selim, Bayezıd’ın üçüncü oğludur ve buna rağmen ağabeylerini geçip padişah olmuştur. Peki neden? Selim, çocukluğundan itibaren tarih, fen, edebiyat, askerlik, siyaset ve daha birçok ilmi öğreniyor ve bir dakikasını bile boş geçirmemiştir. Sakal uzatmamış, uzatmasını isteyenlere ise “Babam gibi sakalı ele vermek istemediğim için uzatmayacağım!” demiştir. Her şeyi uzatmadan söyleyen ve şatafattan kaçınan bir sultandır. Paşalar ve padişah Şehzade Ahmed’i tahta getirmek istiyorlardır. Bu yüzden sürekli Selim’in yoluna taş koyup onun sultana yaklaşmasını engelliyorlardı. Hatta Selim’in oğlu Süleyman’ı bile payitahttan uzaklaştırmak için Kırım’a göndermişlerdir. Şehzadeler arasında taht rekabeti hızlı başlamıştı. Hepsi tahta yakın olmak istiyordu. Şehzade Korkud, devrin sayılı alimlerindendir, Bayezıd’ın ilk oğludur. En büyük olduğu için ve tahtın onun hakkı olduğunu düşündüğü için İstanbul’a en yakın olmak istiyordu. Bu yüzden Manisa’ya tayin istemiştir. Fakat bu isteği geri çevrilmiştir. Bunu tahmin ettiği için bir ordu ile birlikte Manisa üzerine yürümeye başlamıştır. Selim, Rumeli taraflarına tayin istemiştir fakat kabul edilmemiştir. Bunun üzerine oğlu Süleyman’ın yanına Kırım’a geçmiştir. Oğlunun yanından bir miktar asker alıp Rumeli’ye geçmiştir ve babasına haber yollayıp maksadının onu görmek olduğunu söylemiştir fakat paşalar bunu engellemiştir. Paşalar padişaha el öpmeye değil el öptürmeye geldiğini belirtip, yeniçerilerin Selim’in arkasında olduğunu belirtmişlerdir. Yeniçerilerin Selim’in arkasında olduğu doğru olsa da amacı gerçektende babasını uyarmaktır. Padişahtan izin almadan yaptığı her hareket isyan sayılıyor, ve bu da paşalara istediği kozu veriyordur. Dört şehzadeden Şehenşah, ölmüştür. Bu yüzden taht savaşı 3 kardeş arasında olmuştur. Paşaların tercihi Ahmed, ulemaların tercihi Korkud ve yeniçerilerin tercihi Selim’dir. Miladi takvim 24 Nisan 1512’yi gösterirken, Bayezıd tahtı oğlu Selim’e bırakmıştır. Bayezıd tahtta 30 yıl, 11 ay ve 4 gün kalmıştır. Bir devir bitmiş, bir devir yeni başlamıştır. Selim tahta çıktığında Şehzade Ahmed isyanda, Şehzade Korkud ise payitahttaydı. Selim, Korkud’un eğer padişahlık peşinde koşmaz ise yaşayacağını söylemiştir. Korkud bunu kabul etmiş, tek isteğinin huzurlu bir hayat olduğunu söylemiştir. Fakat Korkud bir süre sonra etrafındakilerin onun aklına girmesiyle taht arayışına girecektir. Bunun üzerine kardeşlerinin ölüm fermanını verecektir Selim ve artık tüm engeller ortadan kalkınca Şah İsmail’in üzerine yürüyecektir. Çaldıran Savaşı ile tüm engelleri ortadan kaldıran yavuz padişah, İslam sevdasıyla yanıp tutuştuğu için sıradaki hedefini Mısır’a yöneltmiştir. 28 Ağustos sabahı Yavuz, Halep’e büyük bir merasimle girdi. İlk “Halife Padişah” olmuştu. Artık Mısır’ın kalbine girmek istiyordu fakat bunun için önünde Sina Çölü gibi bir engel bulunuyordu. Yavuz padişah, imkansızı istiyordu. O çöl geçilecek ve Mısır fethi tamamlanacaktı. Selim, zaman zaman attan inip askerleriyle, zaman zaman da atın üzerinde, çölü geçti ve Mısır fethini gerçekleştirdi. Artık “Hadimü’l-Haremeyn” olmuştur ve eve dönme zamanı gelmiştir. Yolda ünlü alim İbni Kemal’in atı şaha kalkıp, Yavuz’un kaftanını kirletmiştir. Bunun üzerine İbni Kemal çok üzülmüştür. Yavuz, bunu görünce mahcup olmuş, hocasının ona sıçrattığı çamuru süs saydığı belirtmiş ve bu kaftanın ölünde sandukasının üzerine koyulmasını vasiyet etmiştir. Selim, payitahtta yalnızca 10 gün kalmış ve dinlenmiştir. Hemen işlerine geri dönmüş, oğlu Süleyman’la devlet işlerini görüşmek için Edirne’ye gitmiştir. Temmuz ayında yavuz padişah, yeni bir sefer hazırlığına giriştiğinde hastadır. Sefere çıktığında yanında can dostu Hasan Can, arkasında doktorları vardır. Ağrısı giderek artmakta ve canı fazlasıyla yanmaktadır. Küçük bir çıban, bir padişahın sonunu getirmişti. Ağrıları ve yaraları gittikçe kötüleşen padişah için hekimler devasız dert diyor başka bir yapamıyorlardı. Padişah öldüğü zaman yanında can dostu Hasan Can vardı. 50 yıllık bir ömür, 8 yıl 4 ay 28 gün padişahlık yapmıştı Yavuz Sultan Selim. Selim’in hayatı hakkında çok fazla bilgiye sahip olabileceğiniz bu kitap, kaynak belirtmesi ve içeriği ile okuduğun güvenilir kitaplardan biriydi. Kitabın aralarında yazarın bazı yerlerde kendi fikrini belirtip günümüz hakkında yorum yapması hoşuma gitmedi çünkü ben bir tarih kitabında sadece tarihten bahsedilmesini daha çok seviyorum. Diğer türlü akışı bozduğunu düşünüyorum. Yavuz Sultan Selim kitabı akıcıydı, iki günde bitirdim. Ben kitabı iki güne yayarak okudum ama kitap bir günde hemen bitebilecek türdendi. Kitabın en ilgimi çeken kısmı, Selim’in öldüğü kısımdı. Kitabın benim üstün körü geçtiğim bir çok kısmında daha detaylı bilgiler vardı. Okuyanların kitabı beğeneceğini tahmin ediyorum.
Yavuz Sultan Selim
Yavuz Sultan SelimYavuz Bahadıroğlu · Nesil Yayınları · 20111,163 okunma
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.