Ah Filistin!
Ah Gazze!
Seni yazan kalemin bile
Ucundan gözyaşı dökülüyor.
Hangi kelimeyle tarif edebilirim ki seni?
Nasıl yazıya dökebilirim ki acını?
Günbegün yıkılırken sen
Günbegün bedenimden bir parça gidiyor
Sanma ki başım huzurla yastıktadır
Sanma ki bedenim yatağında rahattır.
Sanma ki derin uykulara dalabiliyorum.
Sen bir ölürken ben bin ölüyorum her gün
Keşke elim göğe kadar yükselip sana ulaşabilseydim
Keşke bir anne şefkatiyle dokunup sana
Tüm hüznünü alabilseydim
Bir miktar yükünü hafifletebilseydim
Gözyaşlarını ellerimle silebilseydim
Heyhat ahlarımda boğuluyorum
Heyhat ki elimde kalan sadece kahrımdır
Senin ellerin kelepçeli, benimse yüreğim
Sen direnirken var gücünle
Ben düşmeye hazır kuru bir dal gibiyim
Yıkılmaya hazır bir yapı gibiyim
Senin kadar dirayetli değilim
Senin kadar sarsılmaz bir imanım yok
Ve senin kadar ölüm aşığı değilim.
Dedim ya senin kadar azimli değilim
Belki senden önce ölürüm
Artık yeter zalimin bu hükmüne!
Ya hiç ölmesin çocukların
Ya da tümünün yerine ben öleyim
Ya sen muzafferini ilan edersin
Ya da ben toprağa gömülürüm.
Ben ölüyorum
Hem de diri diri...