Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

“Emekli olmak üzere olan marangoz ustasının hikayesini duydun mu?” diye devam etti Julian. “Hiç sanmıyorum.” “Tamam, adam uzun yıllar kendine ev inşa etmeye adadıktan sonra emekli olmak üzeredir. Ama hatırı sayılır müteahhitlerden biriyle şöhretli sözleşmelerinden birinin başlangıcındayken kendisinden çok özel bir söz vermesini istenir.” “Neymiş o?” “Marangoz inşa edeceği her evi ona verilen en önemli projeymiş gibi inşa edeceğine dair müteahhide söz vermek zorundaydı. Her bir evin adanmışlık, özen ve sevgiyle inşa edileceğine dair söz vermesi gerekiyordu. Emekli olmaya hazırlanan marangoz, patronunun ofisine giderek henüz bitirdiği evin inşa ettiği son ev olduğunu bildirir. Patronu onun gitmesine üzüldüğünü söyler ve gitmeden onun için bir iyilik yapmasını ister. ‘Bana bir ev daha inşa et,’ diye rica eder işveren, ‘sonra gitmekte özgürsün.’ Patronuna çok saygı duyan marangoz bunu kabul eder ve hemen yeni ev üzerinde çalışmaya koyulur. Ama yıllar boyunca inşa ettiği diğer evlerin aksine, bu son evde uzmanlığını sonuna kadar kullanmaz ve bu projeyi bir an önce bitirip kestirme yöntemleri kullanarak projeyi rekor bir sürede sonlandırır. İşleri kestirme yoldan halleder, ucuz malzeme kullanır ve işi bitirmek için acele eder.” “İlk sözünü tutmamış olur,” diye atladım, Julian’ın anlattığı hikayenin içine dalmıştım. “Evet, öyle yapmıştı, Catherine,” diyerek devam etti Julian. “Ev birkaç hafta içinde tamamlanmıştı ve marangoz bunu patronuna bildirdi. ‘Bunu benim için yaptın, çok teşekkür ederim,’ dedi patronu nazikçe marangoza. Sonra işveren evin ön kapısının anahtarlarını marangoza uzattı. ‘Bunlar senin için. Son inşa ettiğin ev yıllar boyunca ortaya koyduğun sıkı çalışma ve adanmışlığına karşı sana ufak bir ayrılık armağanı.’ Marangoz şaşkına dönmüştü. Yeni inşa ettiği evin kendisine ait olduğuna inanamıyordu. Bunu bilmiş olsaydı, onu en iyi şekilde yapardı.”
Sayfa 113Kitabı okudu
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.