İslam peygamberlerinden biri olan Hazreti Davut altı köseli yıldızı kendi resmi yazışmalarında kullanmış yine kendisi gibi peygamber ve hükümdar olan oğlu Hazreti Süleyman da babasından miras olarak aldığı mührü aynı şekilde her eserine basmıştır.Osmanlı imparatorluğu başta olmak üzere tarihteki bir çok İslam devleti de altı köseli yıldız İslami bir değer olarak rahatlıkla kullanmıştır. İşte İsrail bu kutsal altı köşeli yıldızı alıp işgaller üzerine kurduğu ülkesinin bayrağına motif yapmıştır. Osmanlı’dan kopmak için birinci Dünya Savaşı’nın fırsat kollayan Arap milliyetçileri bayraklarını dahi İngilizlere tasarlatıp bugün Filistin mitinglerinde elimizde salladığımız son şekliyle onlardan gururla onaylarını almışlardır. Osmanlıyı sırtından bıçaklayan ve bağımsızlığın sembolü diye tasarlanan siyah-yeşil-kırmızı renkli bu bayrakların tarihi oluşumunun farkında mıyız ? Kunut Dualarını, Kudüs ve Gazze’nin içinde bulunduğu durumu anlatan net yakarışlar olarak tanınlamış. Pek hoşuma gitti.. Zeytindağı’nın eteklerinde hz Meryem’e atfedilen bir kabirden bahsetti. Falih Rıfkı Atay’ın meşhur kitabına dair yorumlarını doğru bulmadım. Sevdiğim bir kitap, ama beni kulluğumdan edecekmiş, ne münasebet.. Türklüğün zıddı değildir ümmet, kulluk.. bunu anlamalı bazı akıllar bence. Şirin Nasri Ebû Akle’yi tanıdım. Kıdüs’ün yerli Hristiyanlarından bir gazeteci. Siyonistler tarafından katledilene dek Filistin mücadelesinin savunucularından olmuş. Dini değil insani duyguların konuştuğu bu coğrafyada kalbinin hakkını vermiş. İsrail’in bu kadar yolsuzluk yapılan bir ülke olduğunu, siyasilerinin ülkenin tüm kaynaklarını sömüren ve bunu terörle örten tuhaf yaratıklar olduğu gerçekmiş.. Natenyahu, İsrail’in en genç başbakanı olarak seçilmeden önce bir önceki başbakan Rabin’in sırf Oslo anlaşmasından ötürü, Filistin ile masaya oturmasından ötürü öldürülmesi gerektiği savunacak kadar onu karalayan meydanlarda çığırtkanlık yapan gerçek bir pislikmiş. Barışa tepki olarak seçilmiş bir liderin ortalığı kan gölüne çevirmeyi vaad ediyor oluşu tuhaf mı?!? Sırf İsraille arası bozulmasın diye nüfusunun 3te 2si Filistinlilerden oluşan Ürdün, 1971de Pakistanın da desteğiyle 25 bin sivil Filistinliyi öldürdü. Komşu ülke olmadığını kanla ispatladı. Şimdi de durum bu yüzden aynı demek.. 2011e geldiğimizde Şam yönetimi aynı katliamı İran’ın desteğiyle yaptı ve Suriye’ye sığınan Filistinli mültecileri düşünmeden Arap Baharı bahanesiyle katletti. Sınır dışı edebilecekken.. Y.Özdil’den okumuştum Halid Meşal’e suikast girişimi olayını, Ortadoğu içinde tuhaf hesapların döndüğü gerçek bir bataklık, burda da kendi röportajından alıntılarla bir kez daha Hamas liderini dinlemiş gibi oldum.. Bu kitaba tenha bir kütüphanede denk geldim. Nasip okuması oldu benim için. Canım ülkemin bu bataklık denkleminden kurtulmuş oluşuna sevindim, masumların başına bela olmuş kötülüğe üzüldüm, bitmeyen haçlı rüyası ve hırsına kahrettim..

Âlem-i İslâm Yazıları -II- FilistinTaha Kılınç · KETEBE · 2023324 okunma

·

41 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aslı Ateş