"Hayalin Derinlikleri"
Yazıldığı döneme göre oldukça değişik bir Türk Edebiyatı eseridir. Hatta serinin diğerlerine kıyasla bayağı farklı bir eserdir. Bir kere çok cesurca bir girişim. Neden peki.. O dönem yazılan Türk Edebiyatı eserlerini İş Bankası Kültür Yayınları ile okumaya niyet ettim ve seriyi halen okuyorum. Genel itibari ile belli başlı hatlar var ve tüm yazarlarımız eserlerini yazarken bu hatların üzerinden gitmişlerdir. Ancak yazar Ahmet Hilmi bu kitapta hiç de aynı hat üzerinden gitmemiş, değil ki benzer konuları ele almak oldukça mistik felsefi konulara girmiş, yazmış ve bizlere sunmuştur..
Uyarayım; hüzünlü bir aşk, bir aile dramı, dönemin siyasi ya da askeri sorunlarını anlatan bir eser okumayı ummayın, bunlardan hiçbiri yoktur. Ama felsefe, mitoloji, gerçeküstücülük, mistisizm, tasavvufi içerik ve gizemli olanlar gibi konular bolca mevcuttur.
Yazarın hayatına baktığımda; Vahdet-i vücûd inancının takipçisi olduğu, materyalist düşünürleri eleştirdiği, bu konular ile birlikte çeşitli yazılar yazdığı ve felsefi konulara da değindiği için siyonist, masonların hedefi haline gelmiş olduğu ve birtakım cezalar uygulanarak sürgüne gönderildiği çıkıyor karşıma. Ölümünün ise bilinmeyen bir şekilde zehirlenerek olduğu iddia edilmektedir. Hiç şaşırmadım nedense!.. Ama neye şaşırdım; yazarın Sofya’da karşıma çıkması... Yine garip kitap-yazar-ben tesadüflerinden biri oldu ve bilinçsizce çantama attığım eser meğersem gezintim boyunca geçmeyi düşündüğüm diğer eyalet Plovdiv’de -yani Filibe- doğan yazar tarafından yazılmış. Bununla da kalmadı Türklerin yoğun yaşadığı Plovdiv’de çok sayılı bulunan -belki de tek- camiilerden birinin denetiminde açılan kütüphaneye yazarın adı verilmiş ve “Filibeli Ahmet Hilmi Kütüphanesi” ismini almıştır, görevli ile sohbetim esnasında henüz yeni bir girişim olduğu ama daha da düzenlenerek insanların faydalanacağı bir hale getirileceğinide öğrenmiş bulundum.
Kitaba dönersem günümüz Türkçesine uyarlayan Prof. Dr. Mehmet Kanar sunuş bölümünde o kadar güzel ifade etmiş ki eseri, tam benim aklımdan geçenlerin bir paragraf şeklinde yazıya dökümü..
Ve “Edebiyat” dediğin kavramda olması gerekenler bu işte diye de küçük bir not almışım yanına.
Kitaptan yine kısa kendi notlarım;
-Merdümgiriz (kelime anlamı ben.. )
-Hiçlik Zirvesi (hepimiz hiç’iz..)
-Allah arifinin sohbeti (Allah arifi bulabilmek mesele)
-Nefs-i Emmare (nefsin 7/1)
-Hakikat ve arpacık soğanı (açık ama kapalı gözler)
-Marifet (varlık-yokluk-tek)
-Hafız-Kuran (okuyan kim? -doğru)
-Âb-ı Hayat (... büyük bir patlama, belki..)
-Hava vergisi (burada da çıktı “hava hakkımız” :) )
-Berzah (ilginç bir hayaldi, Araf mı...)
-Zincir (enteresan ve farklı ve de tatlı antik mitoloji)
-Ayine-yi Aşk (Aşkın Aynası)
-Leylasız Mecnunlar (aslı Mecnunsuz Leylalar.. )
(Bir olmak, ilahi aşka ulaşmak...)
-Bir Kahve Âlemi (inziva noktamız...)
-Gençlik İksiri (çok hoş olan eşek örneği)
Ve doktor yazım ile sayfa sonu iletim;
“Kapak tasarımını -ilk defa sanırım- beğendim.
Tasavvuf, Felsefe, Üst boyut. Değişik, farklı bir Türk Edebiyatı Klasik eseri olduğunu diğerlerine nispetle daha üst boyutta, daha nitelik anlamında da artı değerler taşıdığını düşünüyorum. Kurguları yaratıcı ve çok iyiydi... -Uykum geldi,uyukluyorum...- Bende bir rüya görür müyüm hayaller aleminde acaba?- :)”
09 Mart 2024 İst/ Çekmece
Yine uyku mevzuları çöküyor üstüme üstüme, ben kaçar, iyi okumalar...
A’mâk-ı Hayal 
Filibeli Ahmed Hilmi
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.