Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Modernizm meselesi
Bir paradoksla başlayalım. Batida bir modernlik inşa oluyor. Nedir bu? Aydınlanmadır, Rönesans'tur, Reformdur. Ulus devlettir, Cumhuriyettir. Bin yedi yüz seksen dokuzdur. Kentleşmedir. Sınıftır. Kadındır. Modernliğin olmazsa olmazlarıdır bütün bunlar. Bu anlamda Bati'nın son üç-dört yüzyılda geçirdiği dönüşümleri indirgeyeceğiniz bir kavramdır modernlik. Bir de modernizm var bundan farklı olarak. Dar anlamda ondokuzuncu yüzyl sonu, yirminci yüzyl başı Bati'da ortaya çıkmiş avangard, sanat akımlarının genel bir adı. Plastikte Salvador Dali, müzikte Schönberg, edebiyatta Kafka. Akımlar olarak, Sürrealizm, Dadaizm, Epik Tiyatro, Atonal Müzik, Bilinçakışı Romanı. Modernizm, modern estetik avangarddır öncelikle. Modernizm, modernliğe isyan etmektir. Nietzsche, "Sanat, doğanın içinden çıkan ama doğanın gözünü oyan bir şeydir" ilişkiyi bundan güzel anlatan bir cümle yoktur. Modernizm hem modernliğin içinden çikan bir şeydir hem de içinden çıktiği kabuğu beğenmez. Onun gözünü oymaya çalışır. Modernizm ile modernlik arasinda Adorno'nun terimleriyle hem bir "içkinlik" hem de bir "aşkınlık" ilişkisi var. İçkinlik boyutuyla, modernizm mekânsal ve zamansal olarak modernliğin içinden çıkmış bir şeydir. Değerler anlamında onu beğenmez ve aşmak ister. Bu noktayı mutlak bir tutarlılık açısından yargılamamak gerekir. Bütünlüklü, sistematik bir alternatif geliştirme peşinde değildir modernizm ama yine de isyan eder. Modernleşme ise modernliğin ve kendisinin modern olmadığının bilincine varma durumu. Modernliğe modern olmayanın gösterdiği bir tepki modernleşme. Modernleşme bu nedenle büyük ölçüde bir taklit etme süreci başlangıçta. Ve bir gecikmişlik paniği. Her modernleşme bir tür "panik atak" durumu bu anlamda. Onlar beş yüz yılda yaptı biz elli yılda yapmak durumundayız. Her modernleşme aslında bir kültürel hazımsızlık sürecidir.
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.